Müziğin Duygusuzlaşması

Cevapla
dm01
Mesajlar: 10
Kayıt: 22 Tem 2018, 09:27

Müziğin Duygusuzlaşması

Mesaj gönderen dm01 »

Arkadaşlar başlığı açacak en iyi bölümün burası olduğuna karar verdim. Daha iyi bir yer bulursanız lütfen taşıyın yapabiliyorsanız.

Müzikle son 10 senedir yakından ilgiliyim ve çok dolu olduğum bir konu var. Turkrock isimli bir forumdaki Analog Ve Dijital Kayıt isimli bir başlık, içimi dökmek için vesile oldu. Ben de ordaki yazımı buraya kopyalayıp ayrı bir başlık-tartışma başlatmak istedim.

Orjinal başlık ve mesaj şurada: https://turkrock.com/konu/63346/sayfa-3#post-1144353

Konu eski farkındayım ama birşeyler karalamadan yapamadım. Güzel tartışma olmuş.

Son 10 yıl içersisinde, daha duygusal daha iyi müzik bulma/dinleme çabalarımın son durağı 60 lar ve 70 ler oldu. Kararı onda kıldım. Bana daha duygusal geliyor. Kelimelere dökmekte zorlandığım bu farkı yeni yeni dile getirmeye ve üstünde düşünmeye başladım. Böyle başlıklar da bana yardımcı oluyor.

Tam tarih veremesem de , sanırım 90 lar sonrası müziğin kayıt aşamasında ve müziğin algılanışında , geri dönülemez bir kırılma yaşanmış. Müziğin, sesin hamurunda birşey değişmiş. Müzik sessizleşmiş, dijitalleşmiş. Artık müzik yapay bir sessizlik içinde. Müziğin duygusuzlaşması tam bu noktada start alıyor ve günümüze geliyor.

Müzikle birlikte insanlar da değişmiş. Duygularını daha az belli eden, sessiz, robot gibi hareket eden, soğuk birşeye doğru evrilmiş. Ve günümüze gelmiş. Geldiğimiz noktada bugün hem besteler hem vokal samimiyeti açısından, hem de kayıt tekniklerinin doğasındaki bir sebep yüzünden artık samimi olmayan bir müzik dinliyoruz.

Fakat bunun böyle olmasının sebebi var. İnsan buna ihtiyaç duymuş. Bu müzik tarzının alkolle ve uyuşturucuyla alakası da var. Bu maddeler psikolojinizde bir sanallaştırma yaratır. Farklı bir kafada yaşarsınız , sanallaştırır ve ertesi gün uyandığınızda bu etki gider. Nedense bu sanallaştırma insana cazip gelmiş ve onun peşinden gitmiş. Günümüzde elektronik müziğe ya da elektronik tabanlı müziğe bu derece önem verilmesinin sebebi bu bu sanırım.

Tekrar söylemek istiyorum 60lar 70ler hatta biraz da 80ler de insanlar hem daha samimiydi, hem de kayıt tekniği daha samimiydi. Yaşanan duygusuzlaşma bu ikisiyle aynı anda ilgilidir. Bu 2 faktör birbirini gazlamış ve yüksek bir noktaya çekmiştir.

Ben günümüz modern pop-rock-elektronik müziğini çok fazla dinledim, iyi müzik için çok çok fazla araştırma yaptım. Uyumadım hep aradım. Ve çok fazla zorlandım.

Artık 60 lar dinliyorum. Kayıtlarda gürültü var. Kayıtlarda günümüze kıyasla bir düzensizlik var ama olsun :) Duygu var. Kafam rahat.

Söylemeden edemeyceğim aslında benim bağlamak istediğim asıl konu şu: Müziğin 90 lar sonrası bu değişimiyle birlikte müzikte bir yarılma oldu. Müziğin duygusuz ama daha profosyonel olarak çalınması ve kayıt alınması birinci kol oldu,

ikinci kol ise daha duygusal çalınıp söylenmesi ama bu sefer de modernlik dediğimiz bir şey, enstruman zenginliğiyle akalalı birşey , sesin tınısının kalitesiyle alakalı bir şey eksik kaldı.

Yabancı ve daha çok amerikan bazlı müzik bahsettiğim duygusuz ama profosyonel 1. KOL dur.
Türkiye'de insanlarımızın hala daha ölmemiş samimi taraflarından mütevellit yapılan (yapılmaya çalışılan) müzik 2. KOL dur. Samimiyiz ama enstruman kullanımı zenginliği ve sound un modern liğiyle alakalı birşeyde bence hala yerimizde sayıyoruz. (tam tarif edemiyorum, ya da şöyle diyim, 1.Kol diye bahsettiğim müzik şeklinden öğreneceklerimiz var diyeyim)

Son olarak bu saydıklarımı olabilecek en genel şekilde aldım. Türkiye dışı samimi müzik yapan gruplar hatta çok sevdiğim gruplar var. Ama bunları keşfetmeniz için bir hayli çaba sarfetmeniz gerekmekte. Yine aynı şekilde Türkiye (hatta bize çok benzeyen Yunanistandan) çıkan son derece modern sound lu gruplar var, vardır.

Değinmek istediğim herşeye sanırım değindim, bıraksanız 1 ay aralıksız konuşabilirim konu hakkında.
Siz neler düşünüyorsunuz?

dm01
Mesajlar: 10
Kayıt: 22 Tem 2018, 09:27

Müziğin Duygusuzlaşması

Mesaj gönderen dm01 »

Örneğin bu şarkı; yazının sonlarında bahsettiğim 1.KOL müzik ve 2.KOL müziğin müthiş bir harmanıdır. Sanırım bu saatten sonra böyle müzik yapılmalıdır. Madem 60 lara ve 70 lere dönemiyoruz, analog kayıtlar daha zahmetli oluyor ve tercih edilmiyorsa, dijitalde yapılabilecek en kaliteli ve en samimi şarkıyı yapmaya çalışmak en mantıklı hareket. Beste-kompozisyon-efektler-gitar tonu seçimi-mix-master vs. olarak oldukça modern. Hem de grubumuz Türk.

https://www.youtube.com/watch?v=NKpj9WfcCRI

Cevapla

“Kaliteli Müzik Dinlemek” sayfasına dön