John Mayer, Coldplay, Aerosmith, Billy Joel, Bob Dylan, Aretha Franklin gibi sanatçıların mix'lerini yapmış Michael Brauer, analog outboard'larının çok büyük bir kısmını "Pandemi" dolayısı ile satılığa çıkartmış ve artık işlerini evden gerçekleştirecekmiş. Bu konu, "Michael Brauer de tamamen dijitale dönmüş, vs" gibi başlıklar altında Facebook gruplarında ve bazı hesaplarda paylaşılmış, bir tanesine de ben denk geldim ve fikirlerimi aşağıdaki şekilde yazdım.
Öncelikle Michael Brauer'in video linkini koyayım;
Şimdi de Facebook grubundaki paylaşımımı ekleyeyim...
...
Michael Brauer 2 rack'imi tutuyorum diyor, onlarda ne varmış acaba? Print'de "Antelope"u tutuyormuş mesela (ama bazı arkadaşlar bundan hiç bahsetmiyor " (06:34). İkinci rack'de de sanıyorum reverb'ler ve bazı analogları duruyor hala...
Michael Brauer mesela şunu demiş "With the Atomic (Antelope Audio word clock generator), I’d say there was a 20% improvement, which for me is mind-blowing. The image was wider, more solid and the vocal appeared to project towards me."
Şimdi ben desem ki mesela "Antelope Audio clock kullandığımda imaj genişliyor" topa tutulurum bilinç dışı şahıslar tarafından Ama Michael'a ses çıkaran yok hahahha... Veya Michael'ın bu görüşlerini belirten yok... 2016 senesinde demiş bunu ve hala adam Antelope'undan vazgeçmemiş anlaşılan!(https://en.antelopeaudio.com/2016/05/michael-brauer/)...
Michael bu video'da diyor ki (03:46) "Pandemi vurdu ve benim bir karar vermem gerekiyordu; ya çalışmayı bırakacaktım, ya da bazı ekipmanımı eve taşıyacaktım (ve çalışmaya devam edecektim anlamında)".
Şartlar arkadaşlar... şartlar... Kendi adıma söyleyeyim mesela; ben de tüm ekipmanımı eve taşımak zorunda kalsam, bir bilgisayar ile de tüm işlerimi yapabilirim. Hatta çok sevdiğim birkaç aletimi yanıma alır, yine hybrid çalışmaya devam ederdim. İşi bırakacak değiliz ya Bu adamların yaptıkları da bu... Dikkat edin analog tarafı hafifletip, Hybrid veya ITB'ye geçen hepsinin altında bir "şartlar gereği" durumu var ve peşine de tabi ki diyecekleri şu "böyle de mükemmel oluyor". Yani şu denebilir mi sizce mesela; "Ya sormayın mecburen herşeyi eve taşıdım, sound'umda kayıp oldu ama yapacak başka birşey yoktu" Tabi ki "fantastik, inanılmaz, mükemmel" diyecek...
Tape'den Protools'a geçiş ile ilgili de şunu demiş mesela (00:58); "Güzel geniş ve full-bandwidth sound'dan (tape için bahsediyor), Protools ilk çıktığında bir tavanı olan, büyük ve güzel olmayan sound vardı. Şimdi tabi herhangi bir limit yok" (Protools'un bugünkü hali için -Protools hakkında olumlu konuşarak). Bu da elbette DAW tarafının ne kadar geliştiğinin bir göstergesi... İlk zamanlarda asla bugünkü gibi bir sound'u yoktu bu DAW'ların...
Ve bakın mesela ne diyor (01:45); "Electric Lady stüdyosundan çıktığımda SSL masamı artık değiştirmem gerektiği kararını aldım (yine bir "move" durumu yani, stüdyodan çıkmıyor olsa idi aynı şekilde analog desk ile devam edecekti, şartlar!). Ve ekliyor (02:10); "analog masada yakaladığım sweetspot'u, analog masa olmadan yakalamayı öğrenmem 2 senemi aldı"... Kim diyor bunu? Michael Brauer!.. Bu adamın 2 senesini alan durum, "analog masa nedir" dahi bilmeyenin, başına doğru düzgün hiç oturmamış birinin, analog masa sound'u hakkında en ufak bir bilgi ve çalışmışlığı olmayan birinin acaba kaç senesini alacaktır? Düşünmek lazım Ve tabi bir de Michael'ın "neden dijital tarafta analog masa sound'unu yakalamaya çalıştığını" anlamaya çalışmak lazım... O işler o kadar kolay değil yani...
Tabi tüm bunlar gerçekleşirken bu kadar isim yapmış Michael Brauer'in avatajlarından da bahsetmek lazım, sanmayın ki herkes aynı durumda;
- Analog teknoloji/sound ile dijital teknoloji/sound'a yıllardır sektörde çalışıyor olması sebebi ile hakim... Her ikisinin de avantaj/dezavantajlarını (bahsettikleri/bahsetmedikleri dahil) son derece iyi değerlendirebilecek/bilebilecek seviyede bir engineer. Yeni çalışma sisteminde oluşabilecek açıklarını nasıl kapatabileceğini bilecektir.
- İsim olması sebebi ile ekipmanını 3 kuruşa değmeyecek rakama satmaz, hak ettikleri değere vermiştir
- Yine isim olması sebebi ile bazı hardware aletlerini (hatta sinyal zincirlerini -yani bir kaç aletinin birleşiminden oluşan ve fix kullandığı sound kombinasyonlarını) modelleme yaptırma şansına sahip...
Özetle arkadaşlar, herşey "şartlar" ile değişebilir... Michael Brauer'in şartları da bunu gerektirmiştir... Bu durumu "bakın hardware ile software arasında hiçbir fark yok" gibi anlamak ne kadar mantıksız ise, "hardware'siz mix yapılamaz" demek de o kadar saçmadır. Her türlü mix yapılır... Bu sadece sizin "sizi oluşturan sound'unuzu" nasıl yakaladığınız ve sound'a bakış açınız ile ilgilidir. Ve bu yolculukta kimi için ufak farklar çok büyük iken, kimi için bu farkları elde etmek için para vermeye değmez. Burada da işine özen, işine olan aşk, kalite arayışı, vs devreye girer...
Mesela yine Michael Brauer'in bir yazısından Sterling Sound'daki mastering engineer'ların görüşlerinden;
"The next day they took it (Antelope WC Generator'dan bahsediyor) over to Chris Athens and Greg Calbi at Sterling. These are the two guys that I bring all my work to…and Ludwig. Chris called me later that day, they said at 96k they too heard a 20% improvement. Now think about that, for a mastering engineer that is huge. They said that at 44.1 it was much more subtle but it didn’t matter, they each were getting the OCX and the 10M."
Özetle; Chris Athens ve Greg Calbi 96k'da (yanlış duymadınız, doksanaltı kilohertz'de!) seste %20 bir iyileşme duyduklarını söylemişler (Michael Brauer'i teyit eder şekilde). Bu adamların bahsettiği %20'lik fark, duymayan veya duymak istemeyen biri için %1'lik fark olup, bir anda "%1 fark için o kadar para vermeye değer mi?" halini alabiliyor tabi... Bu konuyu (kHz ve wc generator ile oluşan farklar) benle tartışmanıza veya bu konuda benden bahsetmenize gerek yok... Hemen Chris, Greg ve Michael ile tartışınız, adamlar demiş sonuçta... Mail atın, cevap verirler muhtemelen (belki de daha önce dediklerini yalanlarlar, bilemem).
...
Ve yine özetle; bu konuların tartışılması, tezlerin karşılıklı ispatı, vs hepsi aslında "palavra". Nasıl bir sistemde, nasıl rahat ederek çalışıyorsunuz, herhangi bir hardware veya plugin veya XXX kullandığınızda sound'unuza "sizin için" etkisi nasıl ve bunu algılayabiliyor/duyabiliyor musunuz, hepsinden önemlisi belki de sizi oluşturan bir karakteriniz/sound'unuz yani kısaca "stiliniz" var mı (tüm bu plugin ve/veya hardware, vs'lerle beraber oluşan)...
Bunlar yoksa gerisi hikaye... Konuşmakla mix engineer olunmuyor, rahatlıkla "laf ebesi" olunur ama (sözlük anlamı: her söze karışan, herkese söz yetiştiren, çok konuşan).
Elinizde milyon dolarlık ekipman da olsa günün sonunda her zaman yaptığınız iş konuşur...