İlk işi Atatürk heykelini kaldırmak oldu...

Bu vatan O'nunla varoldu, O'nunla yaşayacak...


Kilitli
poyraz53

İlk işi Atatürk heykelini kaldırmak oldu...

Mesaj gönderen poyraz53 »

Dolmabahçe Sarayı'nın arşivinde yeni bulunan bir belge, Atatürk'ün saraydaki bir heykelinin devlet tarafından 1938'in 18 Kasım günü 25 lira 80 kuruş harcanarak palangalarla söktürüldüğünü ve hamallara taşıtılarak bilinmeyen bir yere gönderildiğini ortaya çıkardı. İşin tuhaf ve acı olan tarafı ise, bu işin İsmet İnönü'nün cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra ama Atatürk'ün cenazesi daha kaldırılmadan, sarayın muayede salonunda katafalkta durduğu ve yüz binlerce vatandaş tarafından gözyaşlarıyla ziyaret edildiği sırada yapılmış olmasıydı.

Cumhurbaşkanlığı seçimleri Türkiye'de geçmişte de hep sıkıntılı olmuş ve seçim öncesinde ortam hep gerilmişti. Ama, Çankaya'nın yeni sahibinin belli olmasından sonra bazı kişiler ve çevreler "kral öldü, yaşasın kral" havasıyla yeni cumhurbaşkanının etrafında pervane gibi dönmeye ve eski devrin hatıralarını silmek için birbirleriyle yarış etmeye başlamışlardı. Bu yarış, ikinci cumhurbaşkanının seçiminden hemen sonra, yani Atatürk'ün Çankaya'sına İsmet İnönü'nün yerleşmesinden sonra da yaşanmış ve iş Atatürk'ün cenazesinin defnedilmesi bile beklenmeden, Dolmabahçe Sarayı'ndaki bir heykelinin söktürülüp hammallara taşıtılarak ortadan kaldırılmasına kadar varmıştı. Atatürk'ün saraydaki heykelinin yokolması konusu, Dolmabahçe Sarayı'nın arşivinde yeni bulunan bir belge sayesinde ortaya çıktı. 10 Kasım 1938'de vefat eden Atatürk'ün cenazesi Dolmabahçe'nin muayede salonunda katafalkta durduğu sırada, belgeye göre yine aynı salonda bulunan bir heykelinin söktürülmesi konusunda bazı resmi yazışmalar yapıldı ve devlet 25 lira 80 kuruş harcayarak heykeli ortadan kaldırdı.

Yakın tarihimizde aydınlığa kavuşturulması gereken pek çok olay vardır. Bunlardan birisi de İsmet İnönü'nün Atatürk'ün ölüm döşeğinde yatarken neden ziyaretine gitmediğidir.

Evet İnönü, Atatürk'ün her bir gün git gide ölüme yürüdüğü o zor günlerinde yakın silah arkadaşını ziyarete gitmemiştir. Bu izah edilmesi gereken çok garip bir durumdur.

Ama sıkı durun bu gariplik bununla sınırlı değildir. İnönü Atatürk'ü hasta yatağında ziyaret etmediği gibi İstanbul'da yapılan cenaze törenine de katılmamıştır. O cenaze töreni ki binlerce insanın katıldığı, bütün devlet erkanının olduğu, pek çok ülke temsilcisinin katıldığı bir törendir.

Neticede bu Atatürk'ün cenaze törenidir. Herkesin son görevini yapmak üzere cenazede olduğu bir günde en yakın silah arkadaşı İsmet İnönü orada yoktur.

Peki nerededir? Ankara'da. 11 Kasım 1938'de TBMM tarafından Cumhurbaşkanı seçilmiştir.

Bırakın eski silah arkadaşı olmasını yani insani boyutunu, protokol kuralları açısından yeni cumhurbaşkanının eski cumhurbaşkanının cenazesinde olmaması düşünülebilir mi?

alıntıdır..

İsmet İnönü benim için herzaman soru işareti olmuştur? benim düşüncem Atatürk'ün bir suikastla öldürülmek istenmesidir. Atatürk'ün ölümünden sonra hersey planlı bir sekilde yürürlüge girmiştir. Türk parasının üzerinden Atatürk resimlerinin kaldırılmasını da hepimiz biliriz. Atatürk'ün hasta yatagında "beni türk doktorlarına emanet edin" demeside kendi görüsümce Türk doktorlarına yüceltmenin yanında ayrıca bi güven meselesiydi.bence oda böyle bir suikast olayını tahmin ediyordu,ve güvenebilecegi doktorlara ihtiyacı vardı.

önemli bi not daha; inönünün öldügü gün milliyet gazetesinde ve inönünün genel sekreteri Kemal Satırın hatıratlarında yazanlara göre, İnönünün ölüm dösegindeki son sözleri ermeni harflerini saymak olmus...

yorumları sizlere bırakıyorum...

DreamSongs
Müdavim Üye
Müdavim Üye
Mesajlar: 1220
Kayıt: 07 Oca 2012, 23:27

İlk işi Atatürk heykelini kaldırmak oldu...

Mesaj gönderen DreamSongs »

Sayın poyraz53 bu tür konuların bu forumda açılmasında hiç bir sakınca olmamakla beraber delil ve somut belgelere dayanmayan iddia ve savlara da hiç sıcak bakamamaktayız.Hertürlü gündem içi görüşü tartışmakta bir sakınca yok çünkü gündem içi olan bir konu sahiplerince gerekli bir şekilde ortaya konmuş demektir.Galiba Murat Bardakçı tarafından yazıya alınmış bu konunun bana göre bu günün magazinel anlayışının tarihi olaylara aynı şekilde yaklaşılmasından pek farkı yoktur.Murat Bardakçı yazılarında gerekli kanıtları yeterince ortaya koyamadığından ötürü mehtelif gazetelerce işine son verilmiş bir araştırmacıdır...

Vikipedia tarafından kendi resmi sitesine konan yazı ilginçtir.Murat Bardakçı Vikipedi'nin yanlış bilgilere yer verdiğini bunun da "kendi akademik kariyerini" :) olumsuz etkilediğini belirtmiştir.

Murat Bardakçı teori, teori tarihi ve müzik tarihi üzerine çalıştı.Dikkat buyurunuz teori ve teori tarihi diyor...Bir ara müzik tarihi araştırmalarınada eğilmiş...

Kısaca yorumu size bırakıyorum demişsiniz ama bence yorumlanacak bir şey yok...

Ayrıca " inönünün öldügü gün milliyet gazetesinde ve inönünün genel sekreteri Kemal Satırın hatıratlarında yazanlara göre, İnönünün ölüm dösegindeki son sözleri ermeni harflerini saymak olmus..." gibi tamamen dedikodu yaklaşımı doğuran bir söz hiç içime sinmedi.Özellikle son tırnak arasında belirtiğim konuyu belgeleriyle ortaya koymak için 24 saatiniz var yoksa konuyu editlemek zorunda kalacağım..Saygılar...

[align=center][SIGPIC][/SIGPIC][/align]

Kullanıcı avatarı
Cho®dSolo
Administrator
Administrator
Mesajlar: 3804
Kayıt: 07 Oca 2012, 01:00
DAW: Cubase Elements 8, StudioOne 3.0
Şehir: Düzce
Has thanked: 108 time
Been thanked: 34 time
İletişim:

İlk işi Atatürk heykelini kaldırmak oldu...

Mesaj gönderen Cho®dSolo »

İsmet Paşa'nın Atamızın son günlerinde Atatürk'le dargın vaziyette olduğu herkesçe bilinen bir gerçek zaten...
Fakat İsmet Paşa'nın Türk Kurtuşuş Mücadelesi ve Cumhuriyet tarihimizde önemli bir yere sahip olduğu da başka bir gerçektir beğensek de beğenmesek de...
Bu nedenle Murat Hocam'a katılıyorum, bu "böyleyse bile üzerinde durulmaması gereken bir konu..." bence.
Bırakın O'nu İstiklal Savaşı'nın muharebe alanlarının galip komutanı, Atatürk'ün de dediği gibi "milletin makus talihini değiştiren adam" olarak hatırlayalım.
Konuyu kapatıyorum...

Ch.

Kilitli

“Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Forumu” sayfasına dön