Gitar hakkında bilgiler

Cevapla
Kullanıcı avatarı
Cho®dSolo
Administrator
Administrator
Mesajlar: 3804
Kayıt: 07 Oca 2012, 01:00
DAW: Cubase Elements 8, StudioOne 3.0
Şehir: Düzce
Has thanked: 108 time
Been thanked: 34 time
İletişim:

Gitar hakkında bilgiler

Mesaj gönderen Cho®dSolo »

  • GitarGitar, parmakla ya da penayla çalınan esasen sekiz şekline benzeyen yanları iki tarafı oyuk üzerinde ses perdeleri olan uzun saplı ve telli bir çalgıdır. Gitarlar genelde altı tellidir ve değişik ağaç türlerinden yapılırlar.

    Resim
    Klasik gitar


    Tarihçe

    Gitarın ilk atası Orta Asya'da yapılmış olan uddur. İlk başlarda ud gibi olurken Orta Asya'dan göç edip Avrupa'ya giden Orta Doğu Türkleri udu değiştirip başka bir hal almasına neden olmuştur.[kaynak belirtilmeli] Gitarın ilk örnekleri İspanya'da ve parmakla çalınırdı.Daha sonra gitara 5 tel takıldı, daha önce sayısı az olan perdeler 10'a çıkarıldı. Teller pesten tize doru "la-re-sol-si-mi" olarak akortlanmaya başlandı. 18.yy'ın sonlarına doğru pes tarafa kalın bir "mi teli" daha eklenerek tel sayısı 6 ya çıkarıldı.

    Daha sonra 19. yy. ortalarında Antonio de Torres enstrümana yeni bir biçim verdi. Enstrümanı daha belirgin bir hale getirdi (büyüttü ). Vidalı burgular takıldı; saptaki perde sayısı (fret arttı; sesi güçlendi, göğüs içindeki balkonlar tek bir merkezden çıkan seslere daha net yön verir oldu.

    Daha sonra da gitar şekil olarak değişimlere uğradı. Folk ve caz müziğinde kullanılan gitarlara çelik teller takıldı. 1920 yılında elektro gitar doğdu. Elektro gitar sayesinde gövde rezonans kutusu olmaktan çıkmış enstrümanla dinleyici arasına, amplifikatör denen elektronik bir yükseltici girmiştir.

    Elektronik gitar doğduktan sonrada Gitarın çeşitleri artmaya başlamıştır.Kendi üzerinde Amplifikatör bulunduran gitarlar,12 telli gitarlar, çiftli gitarlar(üstte 12 telli altta 6-7 telli), 7 telli gitarlar, perdesiz gitarlar, Headless(kafasız) gitarlar çkmıştır.


    Gitar Türleri

    Akustik gitar

    Görünüş itibariyle klasik gitarı andıran akustik gitarın gövdesi klasik gitardan biraz daha şişman ve basıktır. Daha dar bir sapa ve çelikten yapılmış tellere sahip olması klasik gitarla arasındaki en büyük farktır. Tellerin çelikten olması akustik gitarın klasik gitardan daha basınçlı gergin bir sapa sahip olmasının nedenidir. Bundan dolayı akustik gitar biraz daha sağlam kasaya sahiptir klasik gitardan ağırdır ve tuşe yapısı daha farklıdır.

    Resim

    6 Telli Akustik İbanez ve 12 Telli Akustik Fender

    Elektro gitar

    Katı ve oyulmamış gövdeye sahip olan elektro gitarda tellerden gelen ses manyetikler tarafından elektrik sinyallerine dönüştürülüp yükselticiye yollanır. Genellikle pena ile çalınır. Manyetiklerin titreşimi algılayabilmesi için çelik tel kullanılır.

    Elektrogitar çok basit bir tanımla tellerin titreşimini gövdesinde bulunan manyetikler sayesinde elektriğe çeviren ve böylece amplifikatöre bağlandığında yüksek miktarda ses alınabilen gitardır. Diğer gitarlar gibi elektrogitarlar da sap, gövde ve bas olmak üzere üç ana bölümden oluşur. Bu arada bazı elektrogitarlarda bas bulunmayabilmektedir. Gitarda gövde, manyetikleri, sesin tonu ve seviyesini ayarlayan kontrol devrelerini içeren ve tellerin bir ucunun bağlandığı bölümdür. Teller, köprü ad verilen metal bir donanm üstünden geçenek ya gövdeye doğrudan ya da köprünün kendisine bağlanmaktadır. Tellerin hemen altında, köprüyle sap arasında yer alan, tellerin mekanik titreşimini elektriğe çeviren manyetikler, gövdenin içine yerleştirilen elektronik ses-ton kontrol devresine bağlıdır. Bu devre, manyetiklerden gelen sinyalin, amplifikatöre gitmeden önce tonunda ve ses seviyesinde değişiklik yapmak için kullanılır. Ayrıca yine gövdedeki manyetik seçici anahtar, sesin rengini deştirmek için istenilen manyetik veya manyetiklerin seçilmesini sağlar. Gövdenin sapla birleştiği yerin alt taraf, sapın gövde içindeki perdelerine kolay ulaşılması için, içeri doğru oyuk olarak yapılabilir (Single Cutaway). Bazı gitarlarda bu oyuk hem altta hem de üstte olabilmektedir (Double cutaway). Gövdenin sekli, gitar oturarak veya ayakta çalınırken en iyi dengeyi sağlayacak şekilde tasarlanır.

    Bas gitar

    Çalışma prensibi elektro gitara benzer. Fakat sesi normal gitarlardan 1 oktav kalındır. Portede bas gitar için Fa anahtarı kullanılır. Değişik çeşitlerde bas gitarlarda bulunmaktadır: 12 telli, 6 telli, 5 telli, perdesiz, kafasız.

    Lap steel gitar

    Hawaii yöresine ait bir gitardır.


    Perdesiz gitar

    Ara sesleri verebilmek için yapılmıştır. Normal gitara çok benzese de oldukça farklı bir ses rengine sahiptir. Perdesiz gitarı 1976 yılında ilk Erkan Oğur Türk müziği seslerine olan ihtiyacı için üretmiştir. Daha sonraları perdesiz elektrik gitar, 8 telli perdesiz gitar, çift saplı elektrik ve klasik perdesiz/perdeli gibi farklı modellerini üretmiştir.

    7 Telli Gitar

    Klasik 6 telli gitarlardan pek bir farkı yoktur.Ancak tek nihai fark en üstte bulunan E (mi) telinden önce B (si) telinin konulmasıdır.Gitar tellerinin dizisi şöyle sıralanır ( 7 telli )Si,Mi,La,Re,Sol,Si,Mi.

    Tarihçesi

    Yunan asıllı bir Çerkez olan gitar Luthier'i Yiannis Jurez Barilmeç ( Barilmeç gitar fabrikasının kurucusu) 1982 yılında 7 telli ilk gitarı piyasaya sürmüştür. Telif hakkını kısa bir süre geçmeden dünyaca ünlü gitarları üreten Ibanez firması almıştır ve şu an hala çoğu müzisyenin ilk tercihi olan ibanez RX 24 ve LB 99 modellerini üretmiştir.Yiannis J. Barilmeç 1985 yılında 8 telli ve 1986 yılında 9 telli gitarları da piyasa sürmüştür. Çalınış zorluğu nedeniyle fazla rağbet görmemiştir.Fakat dünya virtiözlerinden örnek vermek gerekirse, Guthrie govan, Robben Ford, Junior Jay Burfy, Joe satriani de dahil olmak üzere birçok ünlü müzisyenin vazgeçilmez ekipmanı haline gelmiştir. 8 ve 9 telli gitar modellerinde ünlü müzisyenlerin kullandığı modeller arasında Barilmeç JJ ,Barilmeç Strat ve Barilmeç Lespal önde gelir.

    Weissenborn gitar

    Weissenborn ya da diğer deyişle H. Weissenborn bir tür lap slide gitardır ve Los Angelesda 1920ler and 1930'larda Hermann Weissenborn tarafından üretilmiştir. Yaklaşık olarak 5000den daha az sayıda orijinal enstrüman üretilmiştir ve kaç tanesinin halen sağlam kaldığı bilinmemektedir. Marka şu anda reprodüksiyon ürünleri için kullanılmaktadır.

Kullanıcı avatarı
Cho®dSolo
Administrator
Administrator
Mesajlar: 3804
Kayıt: 07 Oca 2012, 01:00
DAW: Cubase Elements 8, StudioOne 3.0
Şehir: Düzce
Has thanked: 108 time
Been thanked: 34 time
İletişim:

Gitar hakkında bilgiler

Mesaj gönderen Cho®dSolo »

Hititlerden Günümüze Gitar
Gitarın kökeninin ne kadar eskiye dayandığı konusunda birçok varsayım var, Ankara’daki Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde bulunan Hitit’lere ait bir kabartmada ve bunun yanı sıra, Asur’lara ait kabartmalarda da gitara benzeyen telli çalgıların varlığı bir gerçek. Avrupa’ya geliş öyküsünde ise İran ve Arap adlarına rastlıyoruz. Önce İran yoluyla Arap dünyasına, Arapların İspanya’yı fethiyle de Avrupa’ya geçtiği yaygın bir saptama.

Mağrip ve Latin gitarları 12. yüzyılda görülür. 15. yüzyılda ise lavtaya doğru gelişerek “Mandola” ya da “Mandora” adını alır. Günümüz gitarının ana çizgilerinin oluştuğu bu yüzyılda Latin gitarı, mızraplı Vihuela olur. Flemenk Vihuela’sı ise Avrupa Lavtası’ndan başka bir şey değildir.

Tarihte somut olarak ilk kez, 14. yüzyılda, şekli fazla tanımlanmasada Guitern diye bir sazdan bahsedilir. El Vihuelası olarak 13. yüzyıldan beri tanınan bu çalgı, 1500’lerin sonuna doğru, bugünkü gitarın doğmasındaki ilk ipuçlarını verir.

Ingiltere Kraliçesi I. Elisabeth, sarayında ve çevresinde daima müzikçilere yer vermesiyle tanınır. İspanya Kralı Şarlken’in oğlu II. Philiph, 1554’de İngiltere Kralı VIII. Henry’nin kızı olan, İngiltere ve İrlanda Kraliçesi Mary Tudor’la evlenir. Bu çağda Lavtalir müziğinin en güzel örnekleri verilir.

John Dowland (1562 – 1626) zamanının en büyük lavtacısıdır.

Gitar müziği, 16. yüzyıldan 18. yüzyıla kadar ya Tabulatur (ses perdeleri yerine parmak pozisyonlarını gösteren nota yazım sistemi) biçiminde ya da alfabetik akor simgeleri sistemiyle yazılıyordu. 1586 yılında çıkarılan ilk gitar metodu “İspanyol Gitarı” olarak adlandırılan beş çift telli çalgı içindir. Daha onceki gitarlar dört, Vihuela ise altı çift tellidir. Vihuela’dan sonra Barok Gitar devri yaşayan beş çift; günümüzde kullanılan klasik gitarlar ise tek altı tellidir ve bunun 18. yüzyıldan bu yana böyle olduğu Fernando Sor’un altı telli Romantik Gitar kullanmasıyla somutlanır. 17. ve 18. yüzyıllarda İtalya ve Fransa’da gitar metodlarına rastlanır. 18. yüzyılın sonunda IV. Şarl’ın himayesinde birçok gitarist yetişir. Gelmiş geçmiş en büyük gitar ustalarından birinin Niccolo Paganini olduğu söylenir. Bu çalgıyı kemanı kadar ustalıkla çalmasının yanı sıra, eserlerini bestelerken dizinin üzerinden hiç eksik etmediğinden söz edilir.

Bu arada Shubert, Berlioz, Diabelli, Gragnani, Carulli, Carcassi, Coste gibi bestecilerin ilgisini çeken gitar, onların dab u çalgı için eserler yazmasına neden olmuştur. 1778 – 1830 yılları arasında yaşayan Fernando Sor ise aynı dönemde İspanya’da yetişen en önemli gitar ustasıdır. Fernando Sor’un, öğrencisi olarak pek çok guitarist yetiştirmesinin yanı sıra, yazdığı sonatlar, varyasyonlar, fanteziler ve etütleri bugün bile birçok gitaristin dağarcığının baş köşesinde yer alır. Besteci, gitarı altı telli yaparak bugünkü gitarın temelini atar. İspanya’da, Sor’dan sonra Dionisia Aguada gibi bir gitar ustası yetişir. Daha sonra yine aynı dönemde İtalya’da özellikle Beethoven’ın hayranlığını kazanan Mauro Giuliani (1781-1828) ismine rastlarız.

  1. yüzyılda gitarda, sesin artmasını sağlayan değişiklikler yapıldı. Gövdesi genişletildi, derinliği azaltıldı, göğüs kapağı iyice inceltildi. Gövdenin içine göğüs kapağını desteklemek için konan enine çıtaların yerini, ses deliğinin altına yelpaze gibi açılan ışınsal çıtalar aldı. Eskiden ahşap bir takozun içine saplanan sapı, tellerin germesine karşın ek bir dayanak oluşturacak gibi, gövdenin içine doğru biraz giren bir pabuç ya da çıkma kol biçimine getirilerek arkaya tutkallandı.

  2. yüzyıl boyunca İspanya’da birçok usta gitarist yetişir. Bunlar arasında Sor, Cano, Huartas, Tostado, Aquado, Fossa başlıca isimlerdir. Yüzyılın ikinci yarısında çağdaş gitar ekolünün kurucusu olarak nitelenen, Bach, ve Beethoven’ın eserlerinden gitar için yaptığı düzenlemelerle tanınan Valenciya’lı gitarist-besteci Francisco Tarrega adına rastlarız. Andres Segovia, Emilio Pujol, Miguel Llobet, Regino Sainz de la Maza, Alirio Diaz ve Narciso Yepes O’nu izlerler. İngiltere’de ise, Julian Bream ve John Williams gibi gitaristler de aynı paralleled devam ederler. Alirio Diaz’ın önerisi üzerine Andres Segovia’nın gitarda ilk kez naylon tel kullanmasının yanı sıra en önemli misyonu; o yıllarda daha çok Amerika’da folk müzik, Avrupa’da ise türkü eşlikçisi olarak görülen gitarı, Klasik Gitar olarak tüm dünyaya tanıtmaktır. Ayrıca üstün virtüözitesiyle de çalgısını sevdiren ve geliştiren bir sanatçıdır. Segovia ’nın öğrencisi olan Alirio Diaz (1923) ise ünlü bir yorumcu olarak bütün dünyaya adını duyururken, özellikle Türkiye’de verdiği konserlerle ülkemizde gitarın tanııınmasında büyük katkıda bulunmuş, halen de bu katkısını bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de sürdürmektedir.

Andres Segoiva gitarı, konser salonlarına sokarak Amerka’dan Arjantin’e ve Uruguay’a kadar uzanan turneleriyle hem enstrümana hem de solistlere büyük saygınlık kazandırırken, gitarı 20. yüzyılda evrenselliğe ulaştırdı.

Segovia, Tarrega, Llobet, Pujol, Anido, Prat, Diaz, Bream, Williams gibi sanatçıların ünlü ve büyük eserleri gitar için düzenleyerek dağarı genişletme çabalarına artık Castenuovo Tedesco, Roussel, Mompou, Villa-Lobos, Ohana, Britten, Henze, Torroba, Rodrigo, Hallfter, Berio, Turina, Falla, Takemitsu, Ponce, Bennett, Berkeley, Walton, Martin, Davies, Tippett, Dodgson, Arnold, Brindle, Lauro, Poulene v.b. gibi özgür eserler yazan besteciler eklenir.

Gitarın kapasitesi zamanla zorlanırken yeni olanakları halen keşfedilmektedir. Gitarın sınırları yalnızca özgün besteler yaparal ya da yapım teknikleriyle zorlanmaz. Bir çok eserin gitara uyarlanması çağdaş besteciler için de bir gereksinim olur.

Eserlerin gitara uyarlanması bazı besteciler tarafından önyargıyla karşılanır. Oysa eserler, gitarda özelliklerini yitirmiyorlar, aksine daha iyi seslendiriliyorlar. Sonunda gitar, tüm önyargıları yıkar. Bugün gitar çağlar öncesinde başlayan yolculuğunu sürdürüyor ve dünyanın bir çok ülkesinde altın çağını yaşıyor…

asglbstnc
Mesajlar: 1
Kayıt: 27 Ara 2016, 18:02

Gitar hakkında bilgiler

Mesaj gönderen asglbstnc »

Paylaşım için teşekkürler emeğinize sağlık. Siteniz baştan sona çok güzel inanılmaz faydalı bilgiler keşfettim,edindim.
gitar kursu İzmir

En son asglbstnc tarafından 12 Oca 2017, 16:07 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
CirkinReis
Yeni Üye
Yeni Üye
Mesajlar: 67
Kayıt: 11 Ara 2016, 04:19

Gitar hakkında bilgiler

Mesaj gönderen CirkinReis »

[QUOTE=Cho®dSolo;359]Hititlerden Günümüze Gitar
Gitarın kökeninin ne kadar eskiye dayandığı konusunda birçok varsayım var, Ankara’daki Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde bulunan Hitit’lere ait bir kabartmada ve bunun yanı sıra, Asur’lara ait kabartmalarda da gitara benzeyen telli çalgıların varlığı bir gerçek. Avrupa’ya geliş öyküsünde ise İran ve Arap adlarına rastlıyoruz. Önce İran yoluyla Arap dünyasına, Arapların İspanya’yı fethiyle de Avrupa’ya geçtiği yaygın bir saptama.

Mağrip ve Latin gitarları 12. yüzyılda görülür. 15. yüzyılda ise lavtaya doğru gelişerek “Mandola” ya da “Mandora” adını alır. Günümüz gitarının ana çizgilerinin oluştuğu bu yüzyılda Latin gitarı, mızraplı Vihuela olur. Flemenk Vihuela’sı ise Avrupa Lavtası’ndan başka bir şey değildir.

Tarihte somut olarak ilk kez, 14. yüzyılda, şekli fazla tanımlanmasada Guitern diye bir sazdan bahsedilir. El Vihuelası olarak 13. yüzyıldan beri tanınan bu çalgı, 1500’lerin sonuna doğru, bugünkü gitarın doğmasındaki ilk ipuçlarını verir.

Ingiltere Kraliçesi I. Elisabeth, sarayında ve çevresinde daima müzikçilere yer vermesiyle tanınır. İspanya Kralı Şarlken’in oğlu II. Philiph, 1554’de İngiltere Kralı VIII. Henry’nin kızı olan, İngiltere ve İrlanda Kraliçesi Mary Tudor’la evlenir. Bu çağda Lavtalir müziğinin en güzel örnekleri verilir.

John Dowland (1562 – 1626) zamanının en büyük lavtacısıdır.

Gitar müziği, 16. yüzyıldan 18. yüzyıla kadar ya Tabulatur (ses perdeleri yerine parmak pozisyonlarını gösteren nota yazım sistemi) biçiminde ya da alfabetik akor simgeleri sistemiyle yazılıyordu. 1586 yılında çıkarılan ilk gitar metodu “İspanyol Gitarı” olarak adlandırılan beş çift telli çalgı içindir. Daha onceki gitarlar dört, Vihuela ise altı çift tellidir. Vihuela’dan sonra Barok Gitar devri yaşayan beş çift; günümüzde kullanılan klasik gitarlar ise tek altı tellidir ve bunun 18. yüzyıldan bu yana böyle olduğu Fernando Sor’un altı telli Romantik Gitar kullanmasıyla somutlanır. 17. ve 18. yüzyıllarda İtalya ve Fransa’da gitar metodlarına rastlanır. 18. yüzyılın sonunda IV. Şarl’ın himayesinde birçok gitarist yetişir. Gelmiş geçmiş en büyük gitar ustalarından birinin Niccolo Paganini olduğu söylenir. Bu çalgıyı kemanı kadar ustalıkla çalmasının yanı sıra, eserlerini bestelerken dizinin üzerinden hiç eksik etmediğinden söz edilir.

Bu arada Shubert, Berlioz, Diabelli, Gragnani, Carulli, Carcassi, Coste gibi bestecilerin ilgisini çeken gitar, onların dab u çalgı için eserler yazmasına neden olmuştur. 1778 – 1830 yılları arasında yaşayan Fernando Sor ise aynı dönemde İspanya’da yetişen en önemli gitar ustasıdır. Fernando Sor’un, öğrencisi olarak pek çok guitarist yetiştirmesinin yanı sıra, yazdığı sonatlar, varyasyonlar, fanteziler ve etütleri bugün bile birçok gitaristin dağarcığının baş köşesinde yer alır. Besteci, gitarı altı telli yaparak bugünkü gitarın temelini atar. İspanya’da, Sor’dan sonra Dionisia Aguada gibi bir gitar ustası yetişir. Daha sonra yine aynı dönemde İtalya’da özellikle Beethoven’ın hayranlığını kazanan Mauro Giuliani (1781-1828) ismine rastlarız.

  1. yüzyılda gitarda, sesin artmasını sağlayan değişiklikler yapıldı. Gövdesi genişletildi, derinliği azaltıldı, göğüs kapağı iyice inceltildi. Gövdenin içine göğüs kapağını desteklemek için konan enine çıtaların yerini, ses deliğinin altına yelpaze gibi açılan ışınsal çıtalar aldı. Eskiden ahşap bir takozun içine saplanan sapı, tellerin germesine karşın ek bir dayanak oluşturacak gibi, gövdenin içine doğru biraz giren bir pabuç ya da çıkma kol biçimine getirilerek arkaya tutkallandı.

  2. yüzyıl boyunca İspanya’da birçok usta gitarist yetişir. Bunlar arasında Sor, Cano, Huartas, Tostado, Aquado, Fossa başlıca isimlerdir. Yüzyılın ikinci yarısında çağdaş gitar ekolünün kurucusu olarak nitelenen, Bach, ve Beethoven’ın eserlerinden gitar için yaptığı düzenlemelerle tanınan Valenciya’lı gitarist-besteci Francisco Tarrega adına rastlarız. Andres Segovia, Emilio Pujol, Miguel Llobet, Regino Sainz de la Maza, Alirio Diaz ve Narciso Yepes O’nu izlerler. İngiltere’de ise, Julian Bream ve John Williams gibi gitaristler de aynı paralleled devam ederler. Alirio Diaz’ın önerisi üzerine Andres Segovia’nın gitarda ilk kez naylon tel kullanmasının yanı sıra en önemli misyonu; o yıllarda daha çok Amerika’da folk müzik, Avrupa’da ise türkü eşlikçisi olarak görülen gitarı, Klasik Gitar olarak tüm dünyaya tanıtmaktır. Ayrıca üstün virtüözitesiyle de çalgısını sevdiren ve geliştiren bir sanatçıdır. Segovia ’nın öğrencisi olan Alirio Diaz (1923) ise ünlü bir yorumcu olarak bütün dünyaya adını duyururken, özellikle Türkiye’de verdiği konserlerle ülkemizde gitarın tanııınmasında büyük katkıda bulunmuş, halen de bu katkısını bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de sürdürmektedir.

Andres Segoiva gitarı, konser salonlarına sokarak Amerka’dan Arjantin’e ve Uruguay’a kadar uzanan turneleriyle hem enstrümana hem de solistlere büyük saygınlık kazandırırken, gitarı 20. yüzyılda evrenselliğe ulaştırdı.

Segovia, Tarrega, Llobet, Pujol, Anido, Prat, Diaz, Bream, Williams gibi sanatçıların ünlü ve büyük eserleri gitar için düzenleyerek dağarı genişletme çabalarına artık Castenuovo Tedesco, Roussel, Mompou, Villa-Lobos, Ohana, Britten, Henze, Torroba, Rodrigo, Hallfter, Berio, Turina, Falla, Takemitsu, Ponce, Bennett, Berkeley, Walton, Martin, Davies, Tippett, Dodgson, Arnold, Brindle, Lauro, Poulene v.b. gibi özgür eserler yazan besteciler eklenir.

Gitarın kapasitesi zamanla zorlanırken yeni olanakları halen keşfedilmektedir. Gitarın sınırları yalnızca özgün besteler yaparal ya da yapım teknikleriyle zorlanmaz. Bir çok eserin gitara uyarlanması çağdaş besteciler için de bir gereksinim olur.

Eserlerin gitara uyarlanması bazı besteciler tarafından önyargıyla karşılanır. Oysa eserler, gitarda özelliklerini yitirmiyorlar, aksine daha iyi seslendiriliyorlar. Sonunda gitar, tüm önyargıları yıkar. Bugün gitar çağlar öncesinde başlayan yolculuğunu sürdürüyor ve dünyanın bir çok ülkesinde altın çağını yaşıyor…[/QUOTE]

Bahadır hocam cansın sen cab teşekkürler ????????????

KurzweiL 40a / BehringeR Hpx4000
MasterWorK C4000
Cevapla

“Gitar, Bas ve Telli Enstrumanlar Forumu” sayfasına dön