Mastering'e giriş-Faydalı bilgiler

Cevapla
Kullanıcı avatarı
Cho®dSolo
Administrator
Administrator
Mesajlar: 3804
Kayıt: 07 Oca 2012, 01:00
DAW: Cubase Elements 8, StudioOne 3.0
Şehir: Düzce
Has thanked: 108 time
Been thanked: 34 time
İletişim:

Mastering'e giriş-Faydalı bilgiler

Mesaj gönderen Cho®dSolo »

Giriş

Mastering genellikle anlaşılmaz bir sanat türü olarak görülür. Bu kılavuz sır perdesini aralıyor – sadece mastering’in ne olduğunu açıklamıyor ayrıca kişinin nasıl bir mastering mühendisi gibi hareket ederek mastering alanındaki altın hedeflere ulaşabileceğini açıklıyor. Peki altın hedef nedir? Çok basit: bir ses kaydını daha iyi duyurmaya çalışarak sunum için hazırlamak. Elimize gelen ses kaydını elimizden çıkardığımızda daha iyi duyuluyor olmalıdır.

Her şey mix’le başlıyor

İyi bir kayıt olduğunu düşündüğünüz mix ile işiniz bitti. Çalım güzel, kayıt temiz, mix yerli yerinde. Ses dosyasının programdan bir çıktısını aldınız ya da CD’ye çektiniz ve müzik oynatıcınıza gururlar parçayı koyup play tuşuna bastınız. Fakat parçayı profesyonel kayda sahip favori sanatçınızın ardından açtığınızda tanımlayamadığınız bir eksiklikle karşılaşıyorsunuz kaydı engelleyen bir “x faktör” var. Kaydımla ilgili yanlışlık nedir?

Genel problemleri tanımlayalım

-Geniş duyulmuyor ve sesi yeteri kadar yüksek değil. Açmak ya da en yüksek seviyede mixing down yapmak problemi çözmüyor. Evet, ses daha yüksek çıkmaya başlıyor fakat gerekli etki veya temizlik kayda eklenmiyor.

-Cansız duyuluyor. Diğer örnek aldığım kayıtlar sıcak, derin aynı zamanda parlak ve genişler. Yüksek frekanslarda EQ’yu boostetmeye çalışıyorsunuz fakat nafile şimdi de sesler kaba ve gürültülü geliyor.

-Vokaller ve enstrumanlar ince ve zayıf duyuluyorlar. Favori parçanızın sahip olduğu doygunluk sizin parçanızda yok. Bircompressor ekleyip üzerindeki ayarlar oynuyorsunuz… Şimdi de bütün mix’in sesi sıkışmış, ezilmiş şekilde duyuluyor. Vokalin sesi yüksek olabilir fakat ziller dinamik değiller. Cansız duyuluyor.

-Bas punchy değil, güçlü duyulmuyor. Alçak frekansları boostediyorsunuz fakat şimdi daha yüksek fakat bulanık, çamur gibi duyuluyorlar. Güçlü değiller.

-Mix’teki bütün enstrumanları duyabiliyorsunuz, stereo halde hepsi olması gereken yerde duruyor fakat genel hale bakıldığında bir yanlışlık var. -------

-Parça içindeki belli tracklere reverb koydunuz. Fakat reverblerfarklı boşluklarda ayrı tellerden tınlıyormuş gibi duyuluyor. Diğer CD’lerinizde bu tarz boşluklar birbirine bağlı şekilde duyuluyor. Bir odanın içinde diğer bir oda varmış gibi değil. Bütün mixboyunca süregelen bir ferahlık var.

Şimdi ne yapacağım?

Mastering kaydı bir üst seviyeye çeken süreçtir. (Pratikte genel olarak bu şekilde sonuç alınır). Yukarıda belirttiğimiz sorunlar üzerine çalışan bir süreç olarak tanımlanabilir. Mastering’denbeklememeniz gereken şey sahip olduğunuz kaydınsound’unu yeniden üretmesidir. Mastering iyi bir mix’in ya da iyi bir aranjenin yerine geçmez. Yüksek sesli kayıtlar iyi yazım/aranje/mix VE mastering’in sonucu ortaya çıkarlar. Bu unsurlar kaydı en başından sonuna beraberce yüksek sesli ve iyi hale getirirler en sonunda bir sihirli değnek yardımıyla değil. Bir şekilde mix işinde en iyi eforunuzu temsil eden bir seviyeye ulaştığınızda, gurur duyabileceğiniz bir işe sahip olduğunuzda artık mastering’i yoklamanın soundunuza bu işlemin neler katabileceğini düşünmenin zamanı gelmiş demektir.

Bir gecede Bob Ludwig olmayacaksınız elbette. (bakınız;www.gatewaymastering.com) fakat master’ı yapılmış parçanızla uğraşırken çok çarpıcı sonuçlara ulaşmanız mümkün.

Sonuç olarak doğru cevaplar yok, yanlış cevaplar yok, hızlı ve zor cevaplar yok. Ne var ki, mastering ve audio production dallarında tecrübelerinizle değer kazanan bazı temel prensipler var.

Mastering nedir?

Mastering’in bir çok tanımı olmasına rağmen biz bu kılavuzda onu “bir mix’i devralma ve dağıtım için hazırlama süreci” şeklinde alıp inceleyeceğiz. Genel anlamda bu durum aşağıdaki adımları ve hedefleri içerir.

Kaydın sesi

Bu adımın hedefi iyi bir mix’i (genellikle stereo formatta) alıp ona son dokunuşları yapmaktır. Bu adım seviye ayarlarını ve mix’ingenel duyumunu da içerebilir. Bunu iyi duyulan bir mix ve profesyonel duyulan bir master arasında ki fark olarak düşünebiliriz. Ayrıca zorunlu durumlarda bu adım broadequalization, compression, limiting vs. eklemeleri içerebilir. Aslında bu süreç CD replication ve LP dünyasında genellikle “premastering” olarak geçer. Fakat burada basitleştirmek içinmastering diyoruz.

Albüm boyunca tutarlılık

Tutarlılık albümdeki her bir parça ile ilgili dikkate alınması gereken bir husustur. Albüm içersinde peş peşe çalan parçalar birbirleriyle denge açısından uyumlu olmak durumundadırlar.Sesler uyumlu mu? Seviyeler uyuşuyor mu? Albümde ki parçalar ortak bir karaktere sahip mi? En azından dinleyiciyi volumedengesi yapmak zorunda bırakmayacak şekilde eşit seviyedeler mi?

Bu adım genel olarak bir önceki adımı içerir. Ek olarak önemli olan her bir şarkının sıralı şekilde nasıl duyulduğu, birbirleri ile ilişkilerinin nasıl olduğudur. Bu bir parça için bir preset hazırlayıp bunu bütün parçalarda kullanarak tutarlı bir soundyakalayacağınız anlamına gelmez. Buradaki hedef farklı karakterlerdeki parçaların aralarını bulabilmek ve onlara ortak bir karakter yaratabilmektir.

Sunum için hazırlık

En son adım parçayı, parçaların sıralarını download, üretim ya dacd basımı için hazırlamaktır. Bu adımda uygulanacak yöntem tercih edilen sunum formatı ile ilişkilidir. Eğer sunum CD formatında olacaksa parçalar resampling ve/veya dithering yolu ile 16 bit/44.1 kHz ‘ye çevrilebilir, parçaların index’leri, trackgaps, pq codes ve diğer spesifik CD işaretleri ayarlanır. Eğer sunum web tabanlı olacaksa parçaların ayarlarını mp3 ya daAAC’ye çevrilecek şekilde yapabilirsiniz ya da parçayı yüksek çözünürlüklü şekilde sunabilirsiniz. Bunun yanında ilgili parça bilgisini dosyaya eklemelisiniz.

Mastering yaklaşımları

Konu mastering olunca üç farklı yaklaşım şeklinden söz edebiliriz. Bu üç metoda kişilik kazandıralım ve onları bayan onarıcı (Ms. Fix-it) bay iyileştirici (Mr. Make-it-better) ve bayan işin özü (Ms.Nuts-and-bolts) olarak analım.

Bayan onarıcı (Ms. Fix-it)

Bayan onarıcı kayıttaki problemleri fark edebilen kimsedir. Çok fazla bas, çok fazla tiz, çok fazla dinamik alan… Problem her neyse bu kişi üzerinde çalışır, dengelemesi gereken unsurları dengeler ve seslerin daha iyi duyulmasını sağlar. Aslında bu işlem sonrasında sesler büyük ihtimalle mühendisin mix stüdyosunda duyduğu gibi tınlamaya başlayacaktır.

Bay iyileştirici (Mr. Make-it-better)

Bu eldeki işe nasıl biraz daha tat katılacağını bilenlerin işi. Parlasın, gürül olsun ya da çok derin, geniş bir sound olsun fark etmez. Bay iyileştirici iyi bir mix’i daha iyi bir konuma koyabilir.

Bayan işin özü (Ms. Nuts-and-bolts)

Bu kişi tam bir inek. Seksi hileler yok ya da bu kız bir süper kahraman peleriniyle de gezmiyor. Bayan işin özü işlerin doğru gittiğinden ve işlemlerin doğru yapıldığından emin olan kimsedir. Onun gözlemi altındaki master’lar teknik hataya maruz kalmadan oluşurlar. Bu kız gayet pratiktir, mümkün olan en iyi sonuca en kestirme yoldan ulaşır.

Şöyle ki, her mastering mühendisi bu üç karakteri de içinde barındırır ve ne zaman hangi karakteri ile hareket etmesi gerektiğini bilir.

Mastering’in Temelleri

Mixing vs. Mastering

Mixing ve mastering işlemlerini tek bir adım içerisinde yapmamanız gerektiği konusunda sizi önemle uyarıyoruz. Yani farklı track’ler içeren bir projeyi simultane bir şekilde mixlerkenbir de üzerine master yapmaya çalışma durumundan bahsediyoruz. İkisini bir arada yapmaya çalıştığınızda mix,master, aranje ve hatta kayıt işlemlerini de karışık bir şekilde aynı pota içinde eritmeye çalışacaksınız. Kayıt/mix/masterdurumlarının birbirlerinden ayrılması hususu çok önemlidir.Mastering yaparken hedefiniz “bu synth’e şöyle bir patch eklersem nasıl duyulur acaba?” diye düşünmek değil mix’in genel sound’unugeliştirmektir. Eğer karışık bir aranjede yalnızca bir enstrumanınsesi üzerine çok yoğunlaşırsanız bütün mix’i boşlayıp yalnızca oenstrumanın sesini geliştirmiş olursunuz ve genele baktığınızdamix’in içindeki diğer dinamikler bu değişimden olumsuz etkilenirler. İstediğiniz mix’i elde edin. Bir stereo dosyası olarakmix down edin ve son adım olarak ayrı bir şekilde master edin.

Mastering’in temel parçalarından biri de başkalarının işlerinimaster ederek pratik yapmaktır. Size geniş ölçüde denge, ton ve dinamik alan dinleyip pratik etme imkanı verir. Her mühendisin,producer’ın bu etmenler hakkında kendi edinimleri vardır.Olabildiğince açık ve net bir şekilde konuşabilmek için birmastering mühendisinin görevi mühendisin ve producer’ın (en nihayetinde sanatçının) vizyonunu anlayabilmektir. Biraz tecrübe sahibi olduğunuzda onlardan yararlanarak parça üzerinde ne tarz dokunuşların gerekli ne tarz dokunuşların gereksiz olduğunu kestirebilir, üzerinde uğraştığınız sound’un evrimleşme sürecine daha objektif bir kulak yardımı ile katkıda bulunabilirsiniz. Ne var ki, çok kıymetli, tecrübeli mühendisler bile master işini yeni, farklı, yorulmamış kulakların, farklı bakış açısının avantajlarından yararlanmak için dışarıdan bir başkasının yürütmesini isterler.

Mastering efektleri

Mastering yaparken tipik olarak sınırlı sayıda spesifik prosesörleçalışırsınız.

Compressor’ler, limiter’lar ve expander’lar: Bunlar bir mix’indinamiğini ayarlamak için kullanılırlar. Spesifik frekansların ya daenstrumanların (bas kontrolü, de-essing vokal gibi) dinamiklerinin dengelenmesi için multi band dynamic processor’a ihtiyaç duyulabilir. Açıklamak gerekirse Single band compressor mix’insahip olduğu frekansların range’i üzerinde değişiklik yapılmasını sağlar.

Equalizer’lar: Tonal dengenin şekillendirilmesinde kullanılırlar.

Reverb:Mix’in genel sound’u üzerine derinlik sağlaması açısından eklenebilir. Ayrıca, reverb mix’in içerdiği tracklerden birinin üzerine de eklenebilir.

Stereo Imaging: Ses alanının genişliği ve canlılığı üzerinde ayar yapmak için kullanılabilir.

Harmonic exciters: Mix’e edge ya da parlaklık ekleyebilir.

Limiters/Maximizers: Peak’leri engelleyerek genel ses seviyesini arttırabilirler.

Dither: Higher word lenght kayıtları (e.g. 24 or 32 bit) lower bitdepth kayıtlara (e.g. 16 bit for CD) çevirme olanağı sunar bunu yaparken dynamic range’i korur ve distorsiyonu minimize eder.
Bütün bu efektler arasında kalıp nereden başlıyacağınızısorguluyor olabilirsiniz. Öncelikle şunu iyi bilin bütün bu efektleresahip olduğunuz için hepsini kullanmak zorunda değilsiniz. Yalnızca ihtiyacınız kadar kullanın. Açıkça, mastering yaparken buefektlerin hangisinin kullanılıp kullanılmayacağı konusunda kesin ve tek bir doğru yok, deneysel takılmaktan kaçınmayın.

Benim tercih ettiğim sıralama genellikle;

  1. Equalizer
  2. Dynamics
  3. Post equalizer
  4. (Harmonic exciter)
  5. (Stereo imaging)
  6. (Reverb)
  7. Loudness maximizer

Daha az kullanılan prosesörler parantez içine alınmıştır.

İPUCU: Eğer yukarıdaki işlem hakkında altın kural olmaya yaklaşmış bir durum varsa o da şudur; Loudness Maximizer veDither yukarıdaki zincirin en sonunda konumlandırılmalıdırlar.

Kullanıcı avatarı
Cho®dSolo
Administrator
Administrator
Mesajlar: 3804
Kayıt: 07 Oca 2012, 01:00
DAW: Cubase Elements 8, StudioOne 3.0
Şehir: Düzce
Has thanked: 108 time
Been thanked: 34 time
İletişim:

Mastering'e giriş-Faydalı bilgiler

Mesaj gönderen Cho®dSolo »

PRESETS

Biraz preset’ler hakkında konuşmaya başlamak için iyi bir vakit gibi duruyor. Preset’lerin farklı kullanım çeşitleri vardır. En temel ve kullanışlı preset uyanmanıza yardım eden ve okun yaydan çıkmasını sağlayan preset’tir. Eğer mastering yaparken belli başlı sürekli kullandığınız efektler var ise işlemin başından itibaren kullandığınız ortak efektleri içeren bir preset ile çalışmanız gerektiği çokta akıl edilemeyecek bir durum değil. Dahası, eğer belli bir hedefinizi kotarmak, belli bir efekti uygulama işinin üstesinden başarılı şekilde gelmek için uygun bir başlangıç noktası istiyorsanız (örneğin, “3db of limiting with a level matched A/B compare” ya da “ya da yüksek frekans skalası ile daha fazla parlaklık”) bir preset’in elinizin altında olması gayet uygun ve hoş olacaktır.

Preset’ler kulağınızın eğitimi açısından da yararlı olacaklardır. -Reklamlar- Örneğin Ozone’da bolca preset var ve çok çeşitliler. –Reklamlar bitti- Farklı preset’ler deneyerek farklı araçların farklı kombinasyonlarda nasıl sound yarattığı konusunda fikir sahibi olabilirsiniz. Unutmayın ki gerçek bir değerlendirme yapabilmek için; onları kapatıp açtığınızda seviyelerin eş değerde bulunması gerekir.

Kişisel fikrimi söylemem gerekirse ben preset’leri final sürecinin başlangıç noktası olarak kullanmak için pek kullanışlı bulmuyorum. Örneğin “reggae” ya da “RnB Thumb” için bir preset. Bu ilginç bir fikir olabilir; bir reggae sound’unu hangi etmenler reggae yapar? Fakat gerçeğe baktığımızda bir preset reggae parçanızın nasıl tınladığını bilemez bu yüzden reggae parçanızın neye ihtiyaç duyduğunu da bilemez. Belki sizin parçanız çok baslı ve preset’te bas eklemek üzere tasarlanmış. Muhtemelen elinizdeki reggae parçanın diğer bir çok reggae parçadan farklı tınlamasını isteyeceksiniz. -------------------------------------------------------------------

Umarım hangi preset’lerin ne şekilde ne zaman kullanılması gerektiği hakkında fikir sahibi olmuş ve bunları birbirne bağlarken ne kadar dikkatli olmanız gerektiğini anlatabilmişizdir.

MASTERING SÜRECİ İÇİN GENEL TAVSİYELER

Kendinizi elinizdeki araçların ne işe yaradığı, nasıl kullanıldığı hakkında eğitirken kesinlikle bilmelisiniz ve farkında olmalısınız ki elinizdeki araçlar sound’u kendi kendilerine oluşturmuyorlar. Onlar sound’a yardımcı olmak için geliştirildiler, siz sound’un ne istediğine, ne tarz bir yardıma ihtiyacı olduğuna karar vermelisiniz. Bu söylem çok klişe olabilir fakat doğrudur.

Bugünlerde sahip olduğumuz bir gerçek var o da DSP araçları (digital signal processing) bu araçlar çok güçlüler ve bize sound’u milyon tane şekilde değiştirme imkanı verirler (twist, repair, contort vb.). Şu da bir gerçektir ki processing’e ne kadar bulaşırsanız orijinal sound’u zedeleme potansiyeliniz o kadar artar. Bir multi band tool orijinal sound’a bir single band tool’dan çok daha fazla zarar verecektir. Bir mid-side process problem yaratacaktır fakat standart stereo processor yaratmayacaktır. DİKKATLİ OLUN! Karar vermeden önce neyin tam olarak etkili olacağını iyi belirleyin, hedefinizi iyi tanımlayın. Sonrasında hangi aracın daha yararlı olacağı konusunda en iyi seçimi yapabilirsiniz.

Mastering Kafası

Düşünce biçimizin aşağıdakine yakın bir biçimde ilerlemelidir;

1.Adım – Dinle:”hmm, sanırım değiştirmem gereken şeyleri tanımladım”

2.Adım – Değerlendir:”Hangi araç ya da teknik bu değişikliği yapmak için en iyisi?”

3.Adım – Dene, tecrübe et:”Hadi deneyelim”

4.Adım – Gözden geçir:”Tamam, denedim… Ama oldu mu?”

Yaptığınız deney tutsa da adım 1 ya da adım 2 ye dönüp dönmeyeceğinizi tekrar sorgulayın. Tatmin oluncaya kadar bu işlemi yapabildiğiniz kadar yapın.

Mastering pratik ipuçları

  1. Mix’inizi master’laması için bir başkası ile çalışın. Bir çok proje stüdyosunda aynı kişi hem sanatçı hem producer hem mix hem de master mühendisi. Eğer bir mastering mühendisi ile beraber çalışmanız mümkün değilse en azından bir başkasının sizinle beraber dinlemesini sağlayın. Ayrıca şöyle bir durumda söz konusu olabilir; Birilerini bulun, onlar sizin mix’lerinize master yapsınlar siz onların mix’lerine master yapın. Neden? Şöyle ki eğer dinleme ortamınızdan dolayı çok fazla bas ekleme eğilimindeyseniz ya da top end’in yeterli olmadığını düşünüyorsanız bu tarz eğilimler mastering aşamasında dengelenecektir. Mix mühendislerinin genel özelliğidir ki kendi müziklerine çok yakın şekilde işi yaparlar. Diğer dinleyicilerin duymadğı şeylere odaklanacaksınız ve herkesin duyduğu şeyleri kaçıracaksınız.
  1. Mola verin ve molalarda başka CD’ler dinleyin. Diğer seslerin neye benzediğini duyarak kulaklarınızı tazeleyin. Tecrübeli, işin nereye gittiğini bilen profesyoneller dahi mola verirler ve benzer kayıtları dinlerler. Bu sayede süreç boyunca kendilerini yenilenmiş, taze tutarlar.

  2. Farklı sistem ve hoparlörlerden dinleyin. Başka farklı parçalarla beraber bir CD’ye yazın ve evdeki stereo ses sisteminizde dinleyin ya da araba ile etrafta dolanın ve arabanızda dinleyin. Bazı spesifik farklılıkları kafanıza takmayın fakat diğer parçaların sound’unun neye benzediğine dair düşünün.

  3. Mono olarak nasıl duyulduğunu kontrol edin. Bu çok vurgulu olmayabilir. Bir çok durumda stereo ile mono arasındaki oran önemli bir bilgidir; Radyo yayını, LP, plak ve MP3 oluştururken. Mono dinlediğiniz zaman önemli enstrumanlarda duyum problemleri oluyorsa, kayboluyorlarsa ya da level önemli ölçüde düşüyorsa; yaptığınız iş üzerinde tekrar düşünmenizde yarar var demektir.

  4. Monitör 85 dB SPL (C-Weighted) civarında. Ne kadar yüksek? Hoparlörlerinizin sesini sizden bir metre uzaklıktaki biriyle zorlanmadan muhabbet edebileceğiniz seviyeye kadar açın. Bu civarlarda. Düşük seviyede medium volume’leri dinlediğiniz zaman, mid sesleri (kulağın daha hassas olduğu bölge) duymaya daha elverişli olursunuz tiz ve bas sesleri daha az duyarsınız. Bu Fletcher-Munson efekti denen bir şeyle ilgilidir. Der ki; farklı frekansların farklı playback volume’lerinde nasıl farklı duyuldukları ile alakalıdır. Bu nedenle farklı volume’lerde nasıl duyulduğunu zaman zaman test edin.

  5. Tamam olduğunuzu, işinizin bittiğini düşününce. Yatağa gidin uyuyun. Ertesi sabah tekrar dinleyin.

**alıntıdır

Cevapla

“Mastering” sayfasına dön