Arkadaşlar siz de aynı şekilde hissediyor musunuz, merak ettim...
Ben müzik çalışmalarını genelde gece yapıyorum, mümkünse 00 dan sonra hatta...Güzdüz aklıma hiçbir şey gelmezken gece coşuyorum...
Dinlediğim müziğin bile sesi farklı geliyor sanki...
Referanslardan gündüz aldığım ses kalitesi arasında bile fark var sanki...
Kimbilir belki de ortam sesleri, dış seslerin azalmasından galiba...
Siz ne düşünüyorsunuz?
Ch.
Gece sakinlik birde dediğin ses olayı doğru bahadırım ben genelde gece ve nadir olarak sabah 10 gibi yapıyorum...
http://www.tarcin-fm.tr.gg web sitem
facebook...https://www.facebook.com/AG.BARON.AG
Bu sanırım insan fizyolojisiyle alakalı. Sabah kalktımızda duyduğumuz sesler bile farklı geliyor. Müzik mekanlarının gece 24'ten sonra canlanması da buna bir çeşit açıklama getirebilir...
Tabiki işin alışkanlıklarla ve ortamla da alakası var. Gündüz evde olduğunuzu düşünün eve gelenler, çalan telefonlar evdekilerin televizyon seyretmesi ve dediğin gibi dış etkenler, sokaktan geçen arabalar v.s.
Bende aynen çalışmaları hep gece yapıyorum en erken akşam 21'de başlıyorum genelde...
[align=center][SIGPIC][/SIGPIC][/align]
Ben durumu biraz daha mistik görüyorum.
Gece ile gündüz arasındaki fark "güneş". Güneş ise eril bir enerjidir. Saldırgan, enerjik hatta yakıcı bir enerji. Öte yandan, gecenin hakimi karanlık ve ay ışığı. Ay ışığı da nihayetinde güneş ışığı, ama çok daha seyreltilmiş.
Öte yandan, müzik bir yaratı olayıdır. Yaratı içinse sezgilerin ve duyguların yüksek olması gerekiyor. Güneşin enerjisi o kadar yüksek ki, tıpkı yanımızda agresif, sinirli biri varken nasıl sakin ve dingin kalmamız imkansız ise, yaratıcı olmamız da imkansız. Bu nedenle, güneş ışığı baskınken bu tür bir yaratıcılık ortaya çıkamıyor. Ancak, güneş çekilip de insan içine dönünce, ortaya bir yaratıcı enerji çıkıyor. Bir çok toplumda önemli ayinler gece yapılır. Keltlerdeki belltane ayini, hıdrellez, kızılderililerdeki savaş törenleri, ilanıaşk ve evlenme teklifleri, hatta biraz daha ileri gidersek bebek yapma faaliyetleri gibi özel anlar, olabildince geceye taşınır. Hatta, gündüz söylenen sevgi sözcükleri de geceye göndermedir.
Issız bir koyun sahilinde gündüz çalınan gitarın sesi ile, aynı yerde kamp ateşinin etrafında çalınan gitarın sesi aynı değildir. Gündüz, dünya yaşar, gece, insan yaratır.
Sadece müzik de değil, diğer sanatlarda da durum aynı. En güçlü şiirler, romanlar, hikayeler geceleri yazılır. Atölyelerin, dünyadan (güneş ışığından) izole edilmesinin nedenlerinden biri de budur belki de. Gecedeymiş gibi hissetmek.
Gündüz dünyevi, gece ilahi bir dönemdir. Gündüz realist, gece romantiktir.
Tabii, hepsi "bence"
[QUOTE=Dirse;11194]Ben durumu biraz daha mistik görüyorum.
Gece ile gündüz arasındaki fark "güneş". Güneş ise eril bir enerjidir. Saldırgan, enerjik hatta yakıcı bir enerji. Öte yandan, gecenin hakimi karanlık ve ay ışığı. Ay ışığı da nihayetinde güneş ışığı, ama çok daha seyreltilmiş.
Öte yandan, müzik bir yaratı olayıdır. Yaratı içinse sezgilerin ve duyguların yüksek olması gerekiyor. Güneşin enerjisi o kadar yüksek ki, tıpkı yanımızda agresif, sinirli biri varken nasıl sakin ve dingin kalmamız imkansız ise, yaratıcı olmamız da imkansız. Bu nedenle, güneş ışığı baskınken bu tür bir yaratıcılık ortaya çıkamıyor. Ancak, güneş çekilip de insan içine dönünce, ortaya bir yaratıcı enerji çıkıyor. Bir çok toplumda önemli ayinler gece yapılır. Keltlerdeki belltane ayini, hıdrellez, kızılderililerdeki savaş törenleri, ilanıaşk ve evlenme teklifleri, hatta biraz daha ileri gidersek bebek yapma faaliyetleri gibi özel anlar, olabildince geceye taşınır. Hatta, gündüz söylenen sevgi sözcükleri de geceye göndermedir.
Issız bir koyun sahilinde gündüz çalınan gitarın sesi ile, aynı yerde kamp ateşinin etrafında çalınan gitarın sesi aynı değildir. Gündüz, dünya yaşar, gece, insan yaratır.
Sadece müzik de değil, diğer sanatlarda da durum aynı. En güçlü şiirler, romanlar, hikayeler geceleri yazılır. Atölyelerin, dünyadan (güneş ışığından) izole edilmesinin nedenlerinden biri de budur belki de. Gecedeymiş gibi hissetmek.
Gündüz dünyevi, gece ilahi bir dönemdir. Gündüz realist, gece romantiktir.
Tabii, hepsi "bence"[/QUOTE]
Cok guzel.
Bence ses dalgalari gece ve gunduz farkli yayiliyor. Ortamin sessizligi de mutlaka etkendir Bahadir hocamin dedigi gibi ancak ses sanki daha difuze oluyor havada, daha yumusak ve dagilarak yayiliyor. Bilimsel bir aciklamasi mutlaka vardir bunun ama benim hissettigim boyle.
Guzel bir konu olmus ayrica.
Gece sessizliğinde ve sakinliğinde "ilham!!" gelmesi bana da çok oluşuyor, ancak benim sorunum, eğer o "ilham!!" gelirse bir türlü gitmiyor, bu sefer de sabah kalkamıyorum..
Şimdi buraya yazardım ama daha gece değil 
gece gündüzün karartılmış halidir 
Bu kadar takılmayın bir ses kartı ve mikrofon yeter size
Gece takıntım olmamakla beraber, müzik yapmaktan ve dinlemekten aldığım zevk nedense akşamları daha fazla oluyor. Misal akşam vakti sarı abajurlarla aydınlatılmış sıcak bir ortamda müzik daha çok aklıma gelirken gündüz vakti ortalık aydınlıkken başka işlere kafa yorduğumu farkettim. Dahası çoğumuz müzisyen insanlarız, zaman zaman konserlerimiz oluyor, gündüz vakti verilen konserle akşam vakti güzel ışıklandırmalarla yapılan konser kesinlikle aynı değil. Kesinlikle arada duygudurum farkı var
UAD Apollo8 / WARM Audio WA87 / Rode NT5 St. / Dynaudio bm6a / Yamaha NS10m / ATH m20x & DT770
Ben de muzigin ozel zamanlari olduguna inananlardanim. Ortam, isiklandirma, hava durumu, hersey etkili oluyor kaliteli bir muzik icin..
Daha once Ugur hocamizin da dedigi gibi ozellikle kayit esnasinda kaliteli, dolu dolu bir duyum almak, efekt ile calmak, calimi ve duyguyu da degistiriyor mutlaka.
[align=center]İnsan hergün bir parça müzik dinlemeli, iyi bir şiir okumalı, güzel bir tablo seyretmeli ve mümkünse birkaç mantıklı cümle söylemelidir.
Johann Wolfgang von Goethe[/align]
Valla ben müzik yapacağım zaman, ışıkları kapatıyorum, tepeye vuran bir yer lambam var onu açıyorum...Yanımada Jack alıyorum..Yavaş yavaş takılıyorum..
Arkadaşlar madem burası gececiler bölümü size bir askerlik anımı anlatayım..Gerçi buradaki komutanlarımız kızacak ama ne yapalım artık
Kısa dönem askerim, acemi birliği bitti..Adana ya 6.Kolordu komutanının emir eri olarak atandım..Adana da oturuyorum zaten..Sivil giyiniyorum..Siyah takım beyaz gömlek, belde silah yanımda şöför, manager marka bir araba..Akşama kadar adanada turluyoruz..
Neyse bir gün telsizden haber geldi Kolordu Komutanının hanımı çağırmış..Şöföre dedim sür gidelim konuta bakalım ne istiyor hanımefendi..Buyurun hanımefendi dedim..2 kg yeşil fasulye, birde orta boy bir karpuz alıp gelin dedi..Tamam dedim..Gittik manava aldık geldik..takriben 20-25 dakika sonra telsizden bir daha anons geldi..Tekrar konuta gidecekmişsiniz..
Neyse ne oldu acaba diye gittim..Buyrun hanımefendi..Bir bağırmaya başladı yemin ediyorum kulaklarım patlayacaktı..
Allah ben dellendim..Ben ne anlarım fasulyenin ayşesinden fatmasından pazarcımıyım ben arkadaş, karpuzunda içine girmedim ne bilim ben hamını mamını diye bağırınca..Hanımefendi seni buradan sürdüreceğim dedi..Bende eee yeter be dedim, elimde arabanın anahtarları vardı içeri doğru fırlattım bir vazoya isabet etti vazo kırıldı..Şöföre dedim beni eve bırak..Abi olurmu dedi ya..Valla ceza alırsın..Olsun dedim..
Akşam sayımda yokum tabi..Ertesi gün oldu kolordu komutanını aradım..Komutanım durum böyle böyle..
Hele sen bir gel bakayım buraya dedi..Gittim..Dediki seni Gaziantep İstikham bölüğüne 1 aylık geçici göreve gönderiyorum..Ne yapacağım ben komutanım orda dedim..Gidince görürsün dedi..
Neyse gittim..Tamda öğle iştiması sırasında..Bölük komutanına çıktım ben geldim dedim..Hoşgeldiniz dedi ..Ne yapacağım ben burada dedim..Ben ne dersem onu yapacaksın dedi ..
Şimdi iştimaya git dedi..Komutanım dedim ben şimdiye kadar hiç askeri kıyafet giymedim..Hep svildim..Kıyafetim yok..Ben sana veririm bir tane dedi..Emir erini çağırdı bana kıyafet verdiler..Neyse giydim..Bu defada benim boy 1.90 a yakın olduğu için pantolon baya bir kısa geldi askeri botta bulamadık..Komutan öyle çık dedi..
Ayağımda o zaman moda olan kovboy çizmeleri var....Üstümde askeri kıyafet paçaları neredeyse dizimin altında ayağımda kovboy çizmeleri..İştimaya çıktım..
Oradaki astsubay beni görünce; sen kimsin evladım nerden geldin..Teksas tanmı geldin atın nerde dedi ..Yok komutanım valla Adana dan geldim ama çok kalmayacağım merak etmeyin dedim..Sonra bana iyi kötü bir bot uydurdular..Hadi dediler 5 km koşu..
Valla dedim ben koşamam..Atını getirsinler sana dedi astsubay..Yürü lan dedi..Neyse ben grubun en arkasında tın tın geliyorum..Arada 50 metre depar atıp sonra 100 metre slow motion takılıyorum..Eğitim alanı gibi bir yere geldik..Direkler, ipler, çukurlar..Zannedersin Vietnam..Yanımdaki askere burada ne yapacazki dedim..Koşacağız, iple tırmanacağız, duvardan atlayacağız falan dedi..Niye dedim Gaziantep istikham bölüğü Olimpiyatlara falanmı hazırlanıyor, ne gerek var bu kadar eziyete..Adam ya sabır dedi gitti yanımdan.
Neyse herkes peşi sıra koşuyor..Çukura geldim, abi atladım çukura kaldım orada..Çıkamıyorum..Yaktım bir sigara oturdum..Millet atlayıp çıkıyor beni gören basıyor kahkahayı..
Komutan ne oluyor be orca dedi..Askerlerde; komutanım arkadaş çıukurda kalmış dediler..Komutan geldi..Oğlum ne yapacağım ben senle ne istiyorsun sen benden ya dedi..
Valla komutanım ben birşey istemiyorum.Git dediler geldim, gir çukura dediniz girdim ama çıkamadım dedim ..
Neyse günler böyle geçerken bir akşam 1-3 nöbetini bana yazmışlar.. Garaj nöbeti..Hava acaip soğuk..Neyse abi benim uykum geldi..İlk defa nöbet tutuyorum ama..Orada itfaiye vardı..Girip iki dakika ısınayım içeride dedim..Abi uyuyup kalmışım..Sabah olmuş bütün millet yana yakıla beni arıyor..
Beni aynı gün mahkemeye verdiler..10 gün sonrada diskomudur nedir oraya yolladılar 20 gün..Orayada garidyan diye nerde askerliği bitmeyen psikopat var onları koymuşlar..20 gün boyunca perişan oldum, çöp taşımaktan yer silmekten ..Sonrada kolordu komutanı geldi..Uslandınmı atını kaybeden kovboy deyip kahkahayı basıp aldı Adana ya getirdigeri beni..
İşte buda enteresan bir askerlik anım..
akşam akşam iyi güldüm allahta seni güldürsün ... yanlız anlatım dilin güzel olmuş
Gözümden yaş geldi gülmekten :claps: