Forumda bahsettimi hatırlamıyorum ama benim müzikal öyküm şu şekilde;
Kod: Tümünü seç
Galiba 2006 Temmuz idi, Cihangir' deki evimden ve, ev arkadaşlarımdan, aslında çoklu ev paylaşımından sıkılmıştım, tek başıma eve çıkma kararı alıp ev arayışına girmiştim, Halıcıoğlu' nda bulmuştum çünkü ozamanlar Tünel' de müzik mağazam vardı işe yakın olsun diye, neyse araba tutup taşındım ve o gün dumanım çıkmıştı, bir kaç sokak ileride oturan arkadaşlarım " çok yoruldun gel bu gece bizde kal" dediler çokta cazip bir teklifti değerlendirdim. Ertesi sabah işe gittim dükkanı açtım, akşam oldu dükkanı kapadım evin yoluna koyuldum tek hayalim tüp alıp duş almaktı tüpçüyle birlikte yeni evime girdim o sıra farkettim ki salonun ışığı yanıyor, açık bırakmadığımdan emindim, salona girince herşey belli oldu, çünkü herşey dağıtılmıştı ve ben soyulmuştum, gözlerim gitarımı aradı ama malesef yoktu bir çok değerli eşyalarım gibi...
İşin trajik yanı ertesi gün Erzurum' da konserim vardı ozamanlar çalıştığım sanatçıyla, polis evde parmak izi alırken ben dışarıda gün batımını izledim. Sağolsun arkadaşlarım ekipmanlarını verdiler bir dönem ödünç enstrumanlarla konserlere gidip geldim.
Aradan 4 yada 5 ay geçmişti dükkanda otururken bir telefon geldi, dükkancı bir abimiz, dükkanına yerine bakmamı istedi 1 saatliğine bir işi olduğundan, bende kabul edip onun dükkanına geçtim, sonra bir dostum uğradı laflıyorduk, bir süre sonra içeriye iki çocuk girdi 16- 20 yaşlarında, fakat daha girmeden önce sırtındaki GİG BAG tanıdık geldi, girdiler ve
-Gitar alıyormusunuz?
Diye sordular, bende "Evet nedir?" dedim, "Abi bas gitar bak" dediler, gig bag' in fermuarını biraz açtığımda ve aralandığında benim elektro gitarım olduğunu anladım ve kafamdan değil beynimden aşağıya kızgın sular döküldü sanki, derin nefes alıp gitarı çıkardım, ve bir yandan da o anki heyecanıma el titrelemelerime engel olmaya çalışıyordum belli etmemek için, ve öfkemi de dizginlemeye çalışıyordum çünkü birer müzisyen olarak neler hissettiğimi anlayabilirsiniz. O sıra arkadaşıma bir göz işareti yaptım, çok yakın olduğumuzdan beni anladı ve durumu belli etmedi, tek giriş olan kapının önüne gitti, sağolsun kendisi HE-MAN yada CONAN' dan bozma bir cüsse ve kuvvete sahip bebek ruhlu altın kalpli biridir. Ben ise sakin olmaya kontrolü elden kaybetmemeye çalışıyordum, en doğru hareket ne olmalıydı acaba? O anki sinirime yenilip tekme tokat girseydim, benden kurtulsalar arkadaşımdan kurtulamayacaklardı hadi onuda başarsalar bütün tünel esnafı liğme liğme ederdi onları olayı ve beni gördüklerinde, donuç olarak haklıyken haksız duruma düşerdim. "Peki başka bir şey varmı?" diye sordum diğeri sırtındaki çantayı indirdi ve "Ayaklığı Var" dedi, çantayı açtım ve bir şok daha, çalınan prosesörüm, bu sefer ayaklarımdan yukarıya doğru kızgın sular çıktı, bende renk menk kalmadı. "Peki kaç para istiyorsunuz?" diye sordum, "Ben internetten baktım 5000$" dedi, Derin bir nefes alıp karar verdim ve;
-Peki siz burada bekleyin ben bankaya para çekip geleyim dedim.
Arkadaşıma işareti çaktım ve dışarı çıktım, polisi aradım, durumu bahsettim, biraz zaman aldı amacebimden sivil polisler aradı, dükkanın karşısında beklediler, o sıra bu şahıslar dışarı çıkmışlar arkadaşım gitarları vermemiş tabi CD satan yer sormuşlar, neyse 10 dakika sonra geldiler ve polislere işaret ettim geldiler tutukladılar. Sonrasında Emniyette ter dökülen saatler geçirdim ama gitarın ve prosesörün bana ait olduğunu ıspatladım ki kilit iki akılcı noktadan biriydi bu.
İlki olay anında zabıt tutturmam ve ifademde nelerin kayıp olduğunu belirtmemdi, zaten soyulduktan sonra polisi çağırmamın nedeni buydu yoksa giden şeylerin bulunacağına ve hırsızın yakalanacağına %90 inanmıyordum yada beklemiyordum diyelim.
İkincisi ise gitarıma bana ait olduğunu belli edicek bir işaret koymamdı, Gitar strat' tı arka yayların olduğu kapağı açıp yayları çıkardığınızda bir işarete rastlıyordunuz kendi tasarladığım bir logoydu, gitarımın bir çok ayırdedici özelliği vardı ama bana ait olduğunu ben bu şekilde ıspatladım, önce kağıda çizdim sonra yan odada polisler açıp bakıp gördüler işareti. sonrasında artık gitarlarımın içine ek olarak kartvizitimi yapıştırmaya başlamıştım.
Bu gerçekten destansı bir öykü, o kadar zaman sonra tesadüfen bulunduğum yere ve bana kendi gitarımı satmaya gelmişlerdi, ve ilk girdikleri dükkanmış. O kişiler de kendilerinin çalmadığını birinden borç karşılığı aldıklarını ve paraya çevirmek istediklerini söylemişler ifade vermişler, sonra ne oldu bilmiyorum, aradan yıllar geçti ama o olayla ilgili bana hiç bir şey gelmedi.