Söz-Beste ve beklentiler...

Başta müzik olmak üzere her türlü makale ve yazılarınız...


Bestematik
Müdavim Üye
Müdavim Üye
Mesajlar: 2713
Kayıt: 26 Oca 2014, 10:14
İletişim:

Söz-Beste ve beklentiler...

Mesaj gönderen Bestematik »

Arkadaşlar biraz önce Tezcan hocam ile beste satmak konusunda biraz muhabbet ettik..
Bu konuda ben şanslıyım aslında..Çünkü zamanında İstanbul da uzun yıllar sahneye çıktığımdan ve baya bir çevre edindiğimden ötürü çevrem çok geniş..Birçok yapımcı tanıdığım var ve bir tanesi ilede anlaşmam var..

Şimdi bu söz-beste olayına değinmek istiyorum..Yapımcılar ne ister, halk ne ister, bu istekelri nasıl karşılarız ?

Öncelikle bizim halkımızı ya ağlatacaksın, ya deli gibi hoplatıp zıplatacaksın..Arası kabul görmüyor malesef..
Halk bunu istiyor..Karmaşık şarkılardan hoşlanmıyor..
Yapımcılarda halk ne isterse onu istiyorlar..

Peki halk tam olarak ne istiyor..Bunun için çıkın istiklale, yürürken sağdan soldan gelen şarkıları dinleyin..İstiklal caddesi halkın ne istediğini en iyi yansıtan cadde..Bir şarkı oraya düştüyse tamamdır..O şarkının sahibide, söyleyende artık ünlü olur..Halkı nabzı İstiklal de atar..

Peki ne yapmalıyız şarkı yaparken..Ben ne yaptığımı anlatayım..Neden ben ?..Çünkü yapımcıya götürdüğüm 40 şarkıdan 22 tanesini aldı..Geri kalan 18 şarkıyı beğenmedi..Neden mi ? Çünkü onlar piyasa şarkısı olamayacak kadar farklıyıdı..

Peki nasıl yapılır ?

Öncelikle afilli ve vurucu bir cümle bulun..Bunu nerden bulduğunuz önemli değil..Örnek vermem gerekirse benim Haram Bana isimli bir şarkım vardı..
"Seni sevdiğim hergün haram bana" cümlesini yazdım..Bu cümleyi nasıl yazdım..Nette dolaşırken bir şiir okudum..Sen haramsın bana yazıyordu..Bende " Seni sevdiğim hergün haram bana " olarak değiştirdim..

Sonrasında bu cümleyi analiz ettim..Kim kime neden söyler bu cümleyi..Sevgililer ayrılmıştır, yaşadıklarından pişman olan sevgili söylemiştir bunu..
Daha sonra ben bu cümle üzerinden bir senaryo oluştururum..Bu iki sevgiliyi şarkının A sında birbirini çok seven iki sevgili olarak gösteririm..Şarkının Nakaratında pişman olanın sitemini yansıtırım..Şarkının B sinde bunları ayırırım..Sonra tekrar sitemler falan vs..Yani bir cümleden bir hikaye yaratarak şarkını sözlerini yazarım..

Bu sözleri yazarken, önce kafiye olayını hiç düşünmem..Düz yazı gibi yazarım..Sonra bu yazıyı satırlara böler, ufak tefek değişiklikler yaparak bazı satırları birbirleri ile kafiyelerim ve hece sayılarını eşitlerim..
Sözler bitince halkın kabul edebileceği akor kombinasyonları arasında dolaşırım..

4 den fazla akor basmayın..9 lular, dim ler şunlar bunlar geçiniz..Halkın ve yapımcının istediği

Am - Dm - E veya Am - G - F - E veya A - Gm - Dm...Mümkünse hicaz olursa çok daha iyi olur..

Daha sonra melodiye gelir..Bu akorların arasında gitarla veya piano ile dolaşırken zaten aklınıza bir sürü melodi geliyor..

Gelelim sunuma ;

Bu konuda size küçük bir hikaye anlatayım ;

Çok sevdiğim ve beraber 6 yıl sahneye çıktığım bir arkadaşım var..Sağlam müzisyendir..Çok güzel sesi var..Aranje falan yapamaz ama güzel şarkı söyler..Beraber Kıraç ve Funda Arar la çalışmıştık zamanında..
Şimdi bu 20 şarkısı arasından çok güvendiği 10 şarkıyı seçti bana dinletti tamam dedim..Bunlar feci tutar..Piyasayı sallar..Bu gitti bankadan 100 bin lira kredi çekti..Bu 10 şarkıyı aranjöre götürmüş ( benim İstanbul da olmadığım dönemde yapıyor bunu )
Aranjörde arkadaşı..Diyorki aranjöre ; bu şarkıları çok müzikal yapalım..Kalite olsun, herkesinkinden farklı olsun..
Tutuyorlar tüm şarkıları Rnb - Funk - Jazz - Soul - Country yapıyorlar..Akor yapılarını değiştiriyorlar..
Bütün enstrumanları en iyi isimlere canlı çaldırıyorlar..100 bin lirayı harcayıp albümü bitiriyor ve yapımcıya götürüyor..
Yapımcı dinliyor ve aynen şu ifadeyi kullanıyor " Bu ne lan bok gibi "..
Çocuk yıkılıyor..Beni aradı..Ya kardeşim bu şarkılara süper diyordun..Herkes çok beğeniyordu ama yapımcı sıçtı ağzıma dedi..Bütün paramı harcadım elimde 10 şarkıyla kalakaldım..Kredileri falan nasıl ödeyeceğim ben..

Şarkıları bana göndersene dedim..Şarkıların ilkini dinledim ( en çok beğendiğimdi )..Eyvah dedim..Hepsi böyleyse çok kötü..
Aslında müzikal açıdan muhteşem olmuş..Cayır cayır..Ama halk istemez bunu, halk istemezse yapımcıda istemez..

Dedim ki neden böyle bir saçmalık yaptın..
Ya ben sadece bana ait bir tarz olsun istedim, kaliteli olsun istedim..
O zaman kendin çalar kendin dinlersin kardeşim..Senin kredini ödemen lazım bunun içinde bu albümü çıkarman lazım..Albümü çıkarmak içinde yapımcıyı ikna etmen lazım..Onun içinde jazz ı funk ı rnb falan bırakman lazım..
Bir daha değiştirilmezde..Canlılar çalınmış falan..Bir kuruşta parası kalmadı..

Dedim ki şu şarkıya ben ufak bir demo hazırlayayım sonra sen bunu tekrar götür..Yapımcının ne istediğini anlayalım..

Şarkıyı tam piyasaya uygun cayır cayır yaylılar, clarinet ler falan filan ağlak bir hale getirdim..Eski akor yapısına döndürdüm..
Al götür bu demoyu dedim..
Götürdü..Yapımcının aynen söylediği şu " Hah gözüm işte bu kadar ya..Ne o öyle jaz cuz yaptırmışsın..Hadi sen hepsini bu ayarda yaptır sonra gel çıkaralım senin albümü "..E tabi mümkün değil artık..Para bitti..
Çocuk şu anda barlarda gecede 100 liraya söyleyip hayatını idame ettirmeye çalışıyor..
Vaktim olsa şarkılarının demolarını yapıp albüm için değilse bile demo olarak götürüp satmasına yardımcı olacağım..Ama çocuk artık tiksinmiş bu işten..Beste falanda yapmıyor..

Nerde kaldık ;
Belirlediğimiz 3 veya 4 akor üzerine şarkıyı oturttuk..Herkes kendi tonuna göre bu akorları yarım ses 1 ses indirip kaldırabilir tabi..Şarkıyı önce kendi sesinize göre yapıp, daha sonra birde bayanın okuyabileceği bir tonda ayarlayıp, biraz süsleyip ( mümkünse yaylı ağırlıklı, clarinet mutlaka birçoğunda olsun..Bizim insanımız çok seviyor bu enstrumanı )..Hareketliyse kick in üzerine basın synth arpejleri bass line ları vs 130 bpm milleti kudurtsun..Düşük templu ise iyice ağlak yapın alt yapıyı..Zıbarana kadar ağlasınlar..Evet belki müzikal açıdan sizi tatmin etmeyebilir ama maddi açıdan tatmin edecektir..

Ben artık benden istenileni o kadar iyi biliyorum ki ; insanların nabzını o kadar iyi ölçtüm ki ; ilham gelmesini falan beklemiyorum..Oturuyorum bugün bir şarkı yapayım diyorum..Yapıyorum..Zaman zaman bu ne lan diyorum bok gibi oldu..Hanıma dinletiyorum süper olmuş diyor, hanımın arkadaşlarına dinletiyoruz bu şarkı bomba diyorlar..Sonra içimden dedim ki tamam bu şarkı olmuş :)

Boşverin arkadaşlar iyi müzik yapacağım diye cırmalamayı..Halkın istediğini yapın..Tabi bu işten para kazanmak istiyorsanız..Ama yok sadece kendimi tatmin edeyim diyorsanız en iyisni yapın..Ben her gün piano başına oturur kendimi tatmin amaçlı farklı şeyler çalarım..Ama o saatlerin dışında kafamda hep insanların ne istediği vardır..

Çünkü ben artık bu işten para kazanıyorum..Daha öncede söylemiştim..Bir yapımcı ile 5 yıllık bir anlaşma imzaladım ve şarkıları ona yolluyorum..
Emin olun piyasada çok fazla şarkı açığı var..

Bu arada mutlaka bu işi yapanlar mesam a kayıt olsunlar..Şarkı ihtiyacı çok fazla olduğu ve çokta şarkı olmadığı için hırsızlar türedi..Eğer mesam üyesi olursanız garanti altındasınız..Hem şarkı satıldıktan sonra belli bir geliriniz olur ama şarkılarınız çalınsa dahi şarkı satışından daha fazla parayı mahkemede kazanırsınız..Ben yaklaşık 10 yıldır mesam üyesiyim..Bir gün biride çıkıp bir şarkıyı araklamadı ki köşeyi döneyim :)

Son söz..
Para mı sizi tatmin eder, yoksa ruhunuzun tatmin olmasımı önemli..
Para ise Am - Dm - E ile ya zıbarana kadar ağlatın mllleti yada deli gibi hoplatın..Yok ruhunuz tatmin olsun isterseniz Jazz yapın Funk yapın Country yapın..

İmac İ5 - Apogee Duet 2 - Dynaudio BM5A - SE X1 - Audio Technica ATH-M50 - M-Audio K.eystaion 61 - Yazılımlar : Cubase Pro 8 - Eiosis Air EQ - Dell 23 Ips
enym
Müdavim Üye
Müdavim Üye
Mesajlar: 1091
Kayıt: 07 Oca 2012, 10:55
İletişim:

Söz-Beste ve beklentiler...

Mesaj gönderen enym »

Bu konu gerçekten çok ilginç. Katıldığım tarafları var, katılmadığım tarafları da var.
Katıldığım konular 4 akor meselesi, gerçekten genelde dinleyiciler "benim tabirimle" ıslıkla çalabilecekleri müziği duymak istiyorlar.
Ancak bu önyargıyı Türkiye de yıkan bir Mazhar-Fuat-Özkan var, daha eskilerden Modern Folk Üçlüsü var, yenilerden Mor ve Ötesi var, daha da çok var aslında.. MFÖ nün akor yapısı Crosby, Still &Nash in tarzına çok ama çok yakındır.. Bu ülke insanı da bunu candan sevmiştir.
Eğer kendi müzik kültürü bence dim li, 9 lu, eksik, vs. akorları üretebiliyorsa bunun üzerine gitmeli, acilen köşeyi dönme duygusu ile müzik üreten bir müzisyen, zaten pek bir şey üretemez.. Bu türlü sanatçılardan ise yığınla sayarım. Bunlar bir dönem meşhur da olabilirler, ama Serdar Ortaç ın 3 tuşlu (ikisi siyah) piyanosu gibi nota kombinasyonları çabuk tükenir, üretim biter, tekrara girer. Ben 4 akorla senelerce müzik yapabilen bir İlhan İrem i tanırım, gerçi şimdi ismini hatırlayamadığım Ankaralı bir sanatçı tek akorla (çekirge) da parça yapıp hit de olmuştu..
Unutmayalım ki arz yoksa talep de olmaz.. BU nedenle ben sürekli zengin armoni savunucusuyum.. Müzisyen eğer müzik yapıyorsa hem sınırlarını zorlamalı, hem de kendi keyif alacağı şekilde yapmalı..

Bestematik
Müdavim Üye
Müdavim Üye
Mesajlar: 2713
Kayıt: 26 Oca 2014, 10:14
İletişim:

Söz-Beste ve beklentiler...

Mesaj gönderen Bestematik »

[QUOTE=enym;27878]Bu konu gerçekten çok ilginç. Katıldığım tarafları var, katılmadığım tarafları da var.
Katıldığım konular 4 akor meselesi, gerçekten genelde dinleyiciler "benim tabirimle" ıslıkla çalabilecekleri müziği duymak istiyorlar.
Ancak bu önyargıyı Türkiye de yıkan bir Mazhar-Fuat-Özkan var, daha eskilerden Modern Folk Üçlüsü var, yenilerden Mor ve Ötesi var, daha da çok var aslında.. MFÖ nün akor yapısı Crosby, Still &Nash in tarzına çok ama çok yakındır.. Bu ülke insanı da bunu candan sevmiştir.
Eğer kendi müzik kültürü bence dim li, 9 lu, eksik, vs. akorları üretebiliyorsa bunun üzerine gitmeli, acilen köşeyi dönme duygusu ile müzik üreten bir müzisyen, zaten pek bir şey üretemez.. Bu türlü sanatçılardan ise yığınla sayarım. Bunlar bir dönem meşhur da olabilirler, ama Serdar Ortaç ın 3 tuşlu (ikisi siyah) piyanosu gibi nota kombinasyonları çabuk tükenir, üretim biter, tekrara girer. Ben 4 akorla senelerce müzik yapabilen bir İlhan İrem i tanırım, gerçi şimdi ismini hatırlayamadığım Ankaralı bir sanatçı tek akorla (çekirge) da parça yapıp hit de olmuştu..
Unutmayalım ki arz yoksa talep de olmaz.. BU nedenle ben sürekli zengin armoni savunucusuyum.. Müzisyen eğer müzik yapıyorsa hem sınırlarını zorlamalı, hem de kendi keyif alacağı şekilde yapmalı..[/QUOTE]

Ertan abi tamamen sana katılıyorum..Katılmaklada kalmıyor bende gerçek müziğin armonik bakımdan zengin olması gerektiğini savunuyorum..
Ama abi bunu istemiyorlar, gerçekten sitemiyorlar..Bunu çok deneyimledim..Evet arada bazı isimler çıkıyor senin saydığın gibi..Ama bu isimler eskidendi abi..Bundan 25 yıl önce bu isimlerin yaptıkları müzikler çok daha fazla tutuluyordu..Onların dönemlerinde şu andaki şarkıları yapsan kimse beğenmez..O zaman müzik kaliteliydi..
MFÖ şimdi çıksa o eski şarkılarını yapsa ve tanınmamış bir grup olsa hiç bir yapımcıya kendini kabul ettiremez..
Kabul edecek yapımcılar yok mu ? Var..Müziğin içinden gelmiş , çiğ köfte viski ile yoğrulmamış olanlar var..Ama onlarında bu pyasada fazla sözü geçmez..
Mor ve Ötesi grubuna gelirsek..Abi bu adamların bazı şarkıları armonik açıdan zengin bazı şarkıları 3-4 akordan oluşuyor..
Hangi şarkıyla patladı bunlar ? Cambaz isimli şarkı ile..Bu şarkıda armonik bir zenginlik yok..4 bilemedin en fazla 5 akor var..Sözleri değişik..Halk dilinde..Ayrıca bu şarkı durup dururkende patlamadı..Bir diziye verdiler bu şarkıyı ve dizi çok ünlü bir diziydi o sayede patladı..O dizi olmasa bu adamları şu anda bilen olmazdı..

Çok üzücü bir durum..Ama kabul etmek gerekirki bu böyle...Serdar ortaç ın bütün şarkıları aynı..Yani herşeyiyle aynı..Herhangi bir şarkıcıdan Serdar Ortaç şarkısını dinleyin hemen anlarsınız..Mesela Bengü..

Evet arada sıyrılanlar oluyor ama uzun soluklu değil ve bunlarda çok para kazanamıyorlar..Kesinlikle kazanamıyorlar..
Yapımcı diyor ki ; aga ya çok yakışıklı olacaksın öyle vuracaz milleti, ya çok seksi olacaksın oranı buranı açacaksın öyle vuracaz, yada öyle şarkılar yapacaksın ki ağlasınlar veya deli gibi zıplasınlar..O zaman çirkin olsanda farketmez..

E şimdi bunu söyleyen adama sen armonik açıdan ne verirsen ver ikinci kez dinlemez..
Bunları çok iyi biliyorum..3 ay boyunca 30 a yakın yapımcıyal agörüştüm muhabbet ettim..

En son 2,5 sens önce Şahin Özer in yanındaydım..Yeni bir kız bulmuş..Şuna şarkı ayarlayalım falan diyordu..Kıza baksan at gibi..Ne olduğu çok ortada..Şahin Özer ise artık silinmiş bu piaysadan..Stüdyosunun hali içler acısı..Hep 30 yıl öncenin eski eski aletleri var ve birde kendisine aranjör diyen bir adam, saçma sapan işler yapıyorlar..

Artık aşbüm satılmıyor..Bu yüzden yapımcılar zor durumda ve kesinlikle çok inanmadıkları işleri çıkarmıyorlar..İnandıkları işlerde 3-4 akorlu işler..Buna emin olun..

İmac İ5 - Apogee Duet 2 - Dynaudio BM5A - SE X1 - Audio Technica ATH-M50 - M-Audio K.eystaion 61 - Yazılımlar : Cubase Pro 8 - Eiosis Air EQ - Dell 23 Ips
Bestematik
Müdavim Üye
Müdavim Üye
Mesajlar: 2713
Kayıt: 26 Oca 2014, 10:14
İletişim:

Söz-Beste ve beklentiler...

Mesaj gönderen Bestematik »

Buyurun işte ; Em F Em Dm..4 akor..Her zamanki akorlar...Şarkı piyasayı salladı..İzlenme sayısına bakın 36 milyon..

[video=youtube;cbXBSWwnvCo]https://www.youtube.com/watch?v=cbXBSWwnvCo[/video]

Buyrun bir tane daha..Kadın şarkıcı bile değil..İzlenme sayısı 39 milyon..Ya şarkıyı yapan adam..Dibine kadar müzisyen..Eski şarkılarını dinleyin adamın..Ama parasızlıktan neler yaptığını görün..Utanç verici..

[video=youtube;JGOfDctPKRo]https://www.youtube.com/watch?v=JGOfDctPKRo[/video]

Buyrun aynı youtube kanalının başka bir videosu..İzlenme sayısı 796 bin..MFÖ...Ayıp değilmi şimdi MFÖ ye..Ayıp değilmi müziğe..
Değil..Niye değil..Çünkü millet bitmiş ekonominin pençesinde kıvranıyor..Serdar Ortaç 3 akorlu şarkıların paralarını kumarhanelerde yerken, İlhan İrem ler, Fatih Erkoç lar nerelerde...MFÖ dandik yarışmalarda jüri üyeliği yapmasa belki ciddi maddi sıkıntılar yaşayacaklar..

[video=youtube;yDlwD2TJsUw]https://www.youtube.com/watch?v=yDlwD2TJsUw[/video]

İmac İ5 - Apogee Duet 2 - Dynaudio BM5A - SE X1 - Audio Technica ATH-M50 - M-Audio K.eystaion 61 - Yazılımlar : Cubase Pro 8 - Eiosis Air EQ - Dell 23 Ips
totto
Yeni Üye
Yeni Üye
Mesajlar: 63
Kayıt: 08 Eyl 2014, 19:57
İletişim:

Söz-Beste ve beklentiler...

Mesaj gönderen totto »

Çok ilginç ama bir o kadar da içler acısı Türkiye'min gerçekleri.

Ülkemizde seviyenin bu denli yerlerde olmasından ötürü halkı suçlamak da olmaz, sanat kültürümüze sahip çıkamamışız ki çürük meyvelerini yemeye çalışıyoruz.

Dediğiniz gibi müzikal açıdan çok sağlam işler yapılabilse dahi maalesef talep görmüyor.

Üstü bıyık, altı sakal...

Bestematik
Müdavim Üye
Müdavim Üye
Mesajlar: 2713
Kayıt: 26 Oca 2014, 10:14
İletişim:

Söz-Beste ve beklentiler...

Mesaj gönderen Bestematik »

Abilerim , arkadaşlarım, kardeşlerim..Para para para..Başka birşey değil..Bu dünyanın % 99 u para diyor..Haksız değiller..Para yoksa sağlık yok, para yoksa aşk yok para yoksa gezmek tozmak alışveriş yapmak yok..Para hayatın kalitesini artıran bir etmen..Para kazanmak içinde sürüye uymak zorundayız..Yoksa kendimiz çalar kendimiz dinleriz..

Benim şirketim var..Maddi açıdan rahatım..Ama buna rağmen dikkat ederseniz 1 sene öncesine kadar tek bir ekipman almazdım..Acırdım kazanmadığım bir işe yatırım yapmaya..Ama şimdi dikkat edin ekipman alıyrum devamlı..Neden çünkü artık bu işten para kazanıyorum..Ödeme alıyorum..E şimdi ben ruhumu tatmin amaçlı şarkılar yapsam ekipman falan almazdım..Kendim çalar kendim oynardım..E nasıl kazanıyorum..Ne isterlerse onu veriyorum..Daha fazlasını yapamadığımdan mı ? Hayır en iyisinide yaparım..Ama o zaman kazanamam..

Elimde inkan varken, yapabiliyorken neden kazanmayayım..Tezcan hocamada muhabbet esnasında söyledim..Yap hocam dediğim gibi şarkılar, götürüp bir sürü yapımcıya dinleteyim satmanda yardımcı olayım..Ama dediğim gibi şarkılar..Yoksa ruhu tatmin edeceğiz diye armoni armoni dersek ikinci bir işe ihtiyaç duyarız..
Evet belki ruhun güzelliği tavan yapar ama cep boş kalır..
Maalesef bunları yazarken bile iğrenç hissediyorum ama Polyannacılık oynamanın zamanı çoktan geçti...

İmac İ5 - Apogee Duet 2 - Dynaudio BM5A - SE X1 - Audio Technica ATH-M50 - M-Audio K.eystaion 61 - Yazılımlar : Cubase Pro 8 - Eiosis Air EQ - Dell 23 Ips
siyahitin
Kayıtlı Üye
Kayıtlı Üye
Mesajlar: 120
Kayıt: 14 Eki 2014, 11:19
Has thanked: 3 time

Söz-Beste ve beklentiler...

Mesaj gönderen siyahitin »

Seçici olmayanlar geçici olarak kalacaklardır hayatta.

prodipe pro 5 / roland quad capture 55 / isa one preamp /rode nt 1-A / CUBASE 5 / Fender/ planet waves kablo[/I[MENTION][/MENTION]]
Bestematik
Müdavim Üye
Müdavim Üye
Mesajlar: 2713
Kayıt: 26 Oca 2014, 10:14
İletişim:

Söz-Beste ve beklentiler...

Mesaj gönderen Bestematik »

[QUOTE=siyahitin;27883]Seçici olmayanlar geçici olarak kalacaklardır hayatta.[/QUOTE]

Ah hocam ah..Ne güzel bir cümle ama maalesef geçerliliğini yitirdi bu tarz cümleler..Kaç yıl yaşayacağız..60-70 bilemedin 80..Geçici olsan ne olur olmasan ne olur..Sen yaşadığın yıllar boyunca , nefes aldığın yıllar boyunca geçirdiğin zamanı kalitesiz geçirirsen seçici olsan ne olur geçici olsan ne olur..Herkesin bakmakla yükümlü olduğu bir ailesi var..Para kazanmak zorunda herkes..Allah göstermesin vücudun error verdiği bir zamanda seni kurtaracak olan şey seçicilik veya geçicilik değil..Paradır..Kazanmak içinde geçicez artık bu cümleleri..Çiçek çocukları zamanında değiliz artık..Hippi değiliz..Savaşmayalım, sevişelim muhabbetini geçeli 30 yıl oluyor..Kapitalizm..Off off..

İmac İ5 - Apogee Duet 2 - Dynaudio BM5A - SE X1 - Audio Technica ATH-M50 - M-Audio K.eystaion 61 - Yazılımlar : Cubase Pro 8 - Eiosis Air EQ - Dell 23 Ips
G3production
Kayıtlı Üye
Kayıtlı Üye
Mesajlar: 241
Kayıt: 09 Eyl 2014, 16:11

Söz-Beste ve beklentiler...

Mesaj gönderen G3production »

Abi iyi güzel söylüyorsunda birde ben katılayım şu konuşmaya.

Para kazanacağım aileme bakacağım en iyi evde oturacağım en iyi arabaya bineceğim diyen insanların hayatlarına bakalım. Çoğu 60 yaşına gelmiş ne hayattan bir zevk almış ne o çok güzel arabasına binebilmiş nede o güzel ailesiyle vakit geçirebilmiş ozaman ne değeri var bu paranın ? Ne anlamı var o arabanın ?

Para kazanacağım diye müziğe veya herhangi bir sanat dalına bakan insan artık müzisyen değil tüccardır. Bir tüccar içinse inanın müzikten çok daha iyi para kazanılacak alan vardır. Ben sevdiğim müziği yapamadıktan sonra ne yapıyım analog kompressörü ne yapıyım dünyanın en pahalı stüdyosunu ? O aletlerin hakkını verecek müziği yapmadıktan sonra tüccar aklımla pekala m-audio ses kartı ve monitörlede yaparım düğüncü ahmet abi sound'unu. Ne gerek var okadar paraya ? Parama da değil aletlere acırım. Neyse...

Zamanında stüdyolarda bu tarz işler yapmak zorunda kaldım ve her saniye hem kendime hem de kulağımı ve ruhumu tüketen müziği yapana küfrederek geçirdim. Değil para kazanacağım diye böyle bir hayat, halen inanamıyorum bu kadar kısa zamanı nasıl geçirmişim.

Evet para kazanmalı insan, dünyanın kanunu bu fakat bu sevdiğiniz işten taviz vereceğiniz anlamına asla gelmez. Bu çağda dahi insan gerçek duygunun gerçek hislerin kalitesini anlar, bunu alır göğsüne basar. Belki kısa yoldan olmaz 'dandırı dandırı dırı dan dan' daki gibi başarıya ulaşamazsın ama o hisleri alan insan 1 haftaya unutulcak bir parçayı değil duyguyu aldığını hatırlar.

Yaptığın işi seviyorsan, gönül verdiysen çöpçü bile olsan Çöpçüler Kralı olursun. Yaptığın işte iyiysen eninde sonunda başarırsın. Başarıda belki ferrari almana yetmez ama hayatını geçirebileceğin paraya dönüşür.

Okuyun adamın hikayesini... Kaç kişinin bu iş böyle olmaz dediğini, kaç tane kapının ardından kapandığını düşünün. Gönlü, iradesi, isteği bu kadar güçlü olmasa her saniye geri dönebileceği milyonlarca ihtimali yaşayın. Artık bu bariyerleri koyanın, sizin hayallerinizden mahrum bırakanın başkası değil, siz olduğunuzu anlayın.

Köy okulundan Silikon Vadisi’ne! | GAZETE VATAN

Tek derslikli köy okulundan Silikon Vadisi’nde zirveye - Milliyet Haber

Bestematik
Müdavim Üye
Müdavim Üye
Mesajlar: 2713
Kayıt: 26 Oca 2014, 10:14
İletişim:

Söz-Beste ve beklentiler...

Mesaj gönderen Bestematik »

[QUOTE=G3production;27885]Abi iyi güzel söylüyorsunda birde ben katılayım şu konuşmaya.

Para kazanacağım aileme bakacağım en iyi evde oturacağım en iyi arabaya bineceğim diyen insanların hayatlarına bakalım. Çoğu 60 yaşına gelmiş ne hayattan bir zevk almış ne o çok güzel arabasına binebilmiş nede o güzel ailesiyle vakit geçirebilmiş ozaman ne değeri var bu paranın ? Ne anlamı var o arabanın ?

Para kazanacağım diye müziğe veya herhangi bir sanat dalına bakan insan artık müzisyen değil tüccardır. Bir tüccar içinse inanın müzikten çok daha iyi para kazanılacak alan vardır. Ben sevdiğim müziği yapamadıktan sonra ne yapıyım analog kompressörü ne yapıyım dünyanın en pahalı stüdyosunu ? O aletlerin hakkını verecek müziği yapmadıktan sonra tüccar aklımla pekala m-audio ses kartı ve monitörlede yaparım düğüncü ahmet abi sound'unu. Ne gerek var okadar paraya ? Parama da değil aletlere acırım. Neyse...

Zamanında stüdyolarda bu tarz işler yapmak zorunda kaldım ve her saniye hem kendime hem de kulağımı ve ruhumu tüketen müziği yapana küfrederek geçirdim. Değil para kazanacağım diye böyle bir hayat, halen inanamıyorum bu kadar kısa zamanı nasıl geçirmişim.

Evet para kazanmalı insan, dünyanın kanunu bu fakat bu sevdiğiniz işten taviz vereceğiniz anlamına asla gelmez. Bu çağda dahi insan gerçek duygunun gerçek hislerin kalitesini anlar, bunu alır göğsüne basar. Belki kısa yoldan olmaz 'dandırı dandırı dırı dan dan' daki gibi başarıya ulaşamazsın ama o hisleri alan insan 1 haftaya unutulcak bir parçayı değil duyguyu aldığını hatırlar.

Yaptığın işi seviyorsan, gönül verdiysen çöpçü bile olsan Çöpçüler Kralı olursun. Yaptığın işte iyiysen eninde sonunda başarırsın. Başarıda belki ferrari almana yetmez ama hayatını geçirebileceğin paraya dönüşür.

Okuyun adamın hikayesini... Kaç kişinin bu iş böyle olmaz dediğini, kaç tane kapının ardından kapandığını düşünün. Gönlü, iradesi, isteği bu kadar güçlü olmasa her saniye geri dönebileceği milyonlarca ihtimali yaşayın. Artık bu bariyerleri koyanın, sizin hayallerinizden mahrum bırakanın başkası değil, siz olduğunuzu anlayın.

Köy okulundan Silikon Vadisi’ne! | GAZETE VATAN

Tek derslikli köy okulundan Silikon Vadisi’nde zirveye - Milliyet Haber[/QUOTE]

Şimdi Kaan kardeşim bak ;
Önce bir evlen, sonra çocuğun olsun, sonra çocuğuna bez almak zorunda ol..Ondan sonra sana sorarım ben bu yazdıklarını :)

Hocam ben demiyorum kalitesiz işler yapılsın..Biz yine kaliteli işlerimizi yapalım ama bunları ancak kendimizi tatmin etmek için yapalım..Bir yandan da para kazanalım..Para kazanmazsan sen PMC leri nasıl alacaksın, Crane Song ları nasıl alacaksın :)...Ben nasıl drawmer ları elimde tutacağım..

İmac İ5 - Apogee Duet 2 - Dynaudio BM5A - SE X1 - Audio Technica ATH-M50 - M-Audio K.eystaion 61 - Yazılımlar : Cubase Pro 8 - Eiosis Air EQ - Dell 23 Ips
Mehmet Uzunosmanoğlu
Müdavim Üye
Müdavim Üye
Mesajlar: 2545
Kayıt: 25 Mar 2014, 02:05
Has thanked: 77 time
Been thanked: 43 time

Söz-Beste ve beklentiler...

Mesaj gönderen Mehmet Uzunosmanoğlu »

[QUOTE=Xtansion;27882]Abilerim , arkadaşlarım, kardeşlerim..Para para para..Başka birşey değil..Bu dünyanın % 99 u para diyor..Haksız değiller..Para yoksa sağlık yok, para yoksa aşk yok para yoksa gezmek tozmak alışveriş yapmak yok..Para hayatın kalitesini artıran bir etmen..Para kazanmak içinde sürüye uymak zorundayız..Yoksa kendimiz çalar kendimiz dinleriz..

Benim şirketim var..Maddi açıdan rahatım..Ama buna rağmen dikkat ederseniz 1 sene öncesine kadar tek bir ekipman almazdım..Acırdım kazanmadığım bir işe yatırım yapmaya..Ama şimdi dikkat edin ekipman alıyrum devamlı..Neden çünkü artık bu işten para kazanıyorum..Ödeme alıyorum..E şimdi ben ruhumu tatmin amaçlı şarkılar yapsam ekipman falan almazdım..Kendim çalar kendim oynardım..E nasıl kazanıyorum..Ne isterlerse onu veriyorum..Daha fazlasını yapamadığımdan mı ? Hayır en iyisinide yaparım..Ama o zaman kazanamam..

Elimde inkan varken, yapabiliyorken neden kazanmayayım..Tezcan hocamada muhabbet esnasında söyledim..Yap hocam dediğim gibi şarkılar, götürüp bir sürü yapımcıya dinleteyim satmanda yardımcı olayım..Ama dediğim gibi şarkılar..Yoksa ruhu tatmin edeceğiz diye armoni armoni dersek ikinci bir işe ihtiyaç duyarız..
Evet belki ruhun güzelliği tavan yapar ama cep boş kalır..
Maalesef bunları yazarken bile iğrenç hissediyorum ama Polyannacılık oynamanın zamanı çoktan geçti...[/QUOTE]

[QUOTE=Xtansion;27884]Ah hocam ah..Ne güzel bir cümle ama maalesef geçerliliğini yitirdi bu tarz cümleler..Kaç yıl yaşayacağız..60-70 bilemedin 80..Geçici olsan ne olur olmasan ne olur..Sen yaşadığın yıllar boyunca , nefes aldığın yıllar boyunca geçirdiğin zamanı kalitesiz geçirirsen seçici olsan ne olur geçici olsan ne olur..Herkesin bakmakla yükümlü olduğu bir ailesi var..Para kazanmak zorunda herkes..Allah göstermesin vücudun error verdiği bir zamanda seni kurtaracak olan şey seçicilik veya geçicilik değil..Paradır..Kazanmak içinde geçicez artık bu cümleleri..Çiçek çocukları zamanında değiliz artık..Hippi değiliz..Savaşmayalım, sevişelim muhabbetini geçeli 30 yıl oluyor..Kapitalizm..Off off..[/QUOTE]

Berk , bakıyorum materyalizme peak yaptırmış vaziyettesin. :)

Esasında bu sadece müzikte değil , popüler kültürün tüm alanlarında geçerli bir durum maalesef. Bu duruma tipik bir örnek olarak Türk TV dizi sektörünü de gösterebilirim.

Bundan 3-4 sene önce , Ay Yapım'ın gerçekleştirdiği ve ATV'de yayınlanan " Son " isimli bir dizi vardı hatırlarsanız. Bugüne kadar Türk dizi sektöründe herhalde yüzlerce dizi yapılmıştır ama bu dizi ; gerek senaryosu gerekse kurgusu itibariyle biraz sıra dışı bir dizi idi. Senaryo olarak biraz karmaşıktı ve kurgu olarak da sık sık "flash back" yapılıyordu. Bu durum tabii bizim ortalama dizi seyircimizin zeka düzeyine hitap etmediği için , dizi fazla raiting alamadı ve sanırım bu yüzden ömrü kısa oldu.

Ancak sonradan öğrendim ki ; bugüne kadar yapılan yüzlerce dizilik üretimimizin içinden , sadece bu dizi
Amerikalılar tarafından satın alınmış. :)

Yani müzik veya dizi pek fark etmiyor. Kalitesizlik ve düzeysizlik yaşamımızın her alanına girmiş vaziyette.

Yamaha Clavinova CVP-503 / Roland Integra7 / Roland SonicCell / Roland Pro-E / Korg M1 / SPL Director DAC / PMC Twenty 5.22 / SPL Performer s800 Stereo Power Amplifier / SPL Phonitor Mini / AKG K712 Pro / Audio Technica ATH-M50x / Vovox Enstrüman ve Monitör Kabloları / Vovox Power Kabloları / PC i7 4 Gb 256 Gb SSD Win7 / Sony i5 12 Gb 500 Gb SSD Win10 Pro
Bestematik
Müdavim Üye
Müdavim Üye
Mesajlar: 2713
Kayıt: 26 Oca 2014, 10:14
İletişim:

Söz-Beste ve beklentiler...

Mesaj gönderen Bestematik »

[QUOTE=Mehmet Uzunosmanoğlu;27889]Berk , bakıyorum materyalizme peak yaptırmış vaziyettesin. :)

Esasında bu sadece müzikte değil , popüler kültürün tüm alanlarında geçerli bir durum maalesef. Bu duruma tipik bir örnek olarak Türk TV dizi sektörünü de gösterebilirim.

Bundan 3-4 sene önce , Ay Yapım'ın gerçekleştirdiği ve ATV'de yayınlanan " Son " isimli bir dizi vardı hatırlarsanız. Bugüne kadar Türk dizi sektöründe herhalde yüzlerce dizi yapılmıştır ama bu dizi ; gerek senaryosu gerekse kurgusu itibariyle biraz sıra dışı bir dizi idi. Senaryo olarak biraz karmaşıktı ve kurgu olarak da sık sık "flash back" yapılıyordu. Bu durum tabii bizim ortalama dizi seyircimizin zeka düzeyine hitap etmediği için , dizi fazla raiting alamadı ve sanırım bu yüzden ömrü kısa oldu.

Ancak sonradan öğrendim ki ; bugüne kadar yapılan yüzlerce dizilik üretimimizin içinden , sadece bu dizi
Amerikalılar tarafından satın alınmış. :)

Yani müzik veya dizi pek fark etmiyor. Kalitesizlik ve düzeysizlik yaşamımızın her alanına girmiş vaziyette.[/QUOTE]

Abi aynen öyle..Sadece müzikte değil hayatın her alanında var bu durum..
Ama ben metaryalist değilim, sadece gerçekleri söylüyorum..Yaşadıklarımı, gödüklerimi anlatıyorum..Bende hoşnut değilim bu durumdan ama böyle işte..
Sanırım burada benim kadar yapımcı, menejer tanıdığı olan ve bu insanlarla devamlı kontakta olan bir kişi daha yoktur..Bu insanlarla konuşmalarımdan ortaya çıkan sonuç bu maalesef..

İmac İ5 - Apogee Duet 2 - Dynaudio BM5A - SE X1 - Audio Technica ATH-M50 - M-Audio K.eystaion 61 - Yazılımlar : Cubase Pro 8 - Eiosis Air EQ - Dell 23 Ips
G3production
Kayıtlı Üye
Kayıtlı Üye
Mesajlar: 241
Kayıt: 09 Eyl 2014, 16:11

Söz-Beste ve beklentiler...

Mesaj gönderen G3production »

[QUOTE=Xtansion;27888]Şimdi Kaan kardeşim bak ;
Önce bir evlen, sonra çocuğun olsun, sonra çocuğuna bez almak zorunda ol..Ondan sonra sana sorarım ben bu yazdıklarını :)

Hocam ben demiyorum kalitesiz işler yapılsın..Biz yine kaliteli işlerimizi yapalım ama bunları ancak kendimizi tatmin etmek için yapalım..Bir yandan da para kazanalım..Para kazanmazsan sen PMC leri nasıl alacaksın, Crane Song ları nasıl alacaksın :)...Ben nasıl drawmer ları elimde tutacağım..[/QUOTE]

Abi bu yüzden zaten bunu evlenmeden, belirli bir yükün altına girmeden önce yapmak gerekli. Benim anlatmak istediğim sevdiğin işi yaparakta gayet paranı kazanırsın. Yolun daha uzun olur ama eninde sonunda kazanırsın. Çünkü bunun için gerekli olan aşka sahipsindir. Bak kendin söylüyorsun benim başka bir işim, şirketim var diye. Ordan hayatını geçirebilecek parayı kazanıyorsan neden sevdiğin işi yaparak belki bu gün değil seneler sonra bu işi paraya dökmeyi düşünmüyorsun ?

Ben sırf bu yüzden Türkiye'de çalışmaya çalışmaktan vazgeçtim. Yurtdışında gayet sevdiğim işi yaparak para kazanabiliyorum. Ne yapıyım sence daha çok para kazanacağım diye az kazandığım ama zevk aldığım ( en azından daha az taviz verdiğim) işi bırakıp Türkiye'de ünlü olmayamı çalışayım ?

Eskisi gibide değil dünya internetin varsa yaşadığın yerinde çok önemi kalmadı artık. Az kaldı gerçekten hayalimide gerçekleştirmeye. Biraz daha kırarsam kafayı geçerim Fatsa'ya köyüme. Yazın fındığımı toplar ekinimi yetiştirir kışında yaparım müziğimi. Ne sitresi, ne hastalığı ne para derdi. 2000-4000 kazandımmı benden iyisi yoktur köyde. Harcıyamam parayı istesemde. Böyle bir hayat daha iyi olmazmı sence ?

Bestematik
Müdavim Üye
Müdavim Üye
Mesajlar: 2713
Kayıt: 26 Oca 2014, 10:14
İletişim:

Söz-Beste ve beklentiler...

Mesaj gönderen Bestematik »

[QUOTE=G3production;27891]Abi bu yüzden zaten bunu evlenmeden, belirli bir yükün altına girmeden önce yapmak gerekli. Benim anlatmak istediğim sevdiğin işi yaparakta gayet paranı kazanırsın. Yolun daha uzun olur ama eninde sonunda kazanırsın. Çünkü bunun için gerekli olan aşka sahipsindir. Bak kendin söylüyorsun benim başka bir işim, şirketim var diye. Ordan hayatını geçirebilecek parayı kazanıyorsan neden sevdiğin işi yaparak belki bu gün değil seneler sonra bu işi paraya dökmeyi düşünmüyorsun ?

Ben sırf bu yüzden Türkiye'de çalışmaya çalışmaktan vazgeçtim. Yurtdışında gayet sevdiğim işi yaparak para kazanabiliyorum. Ne yapıyım sence daha çok para kazanacağım diye az kazandığım ama zevk aldığım ( en azından daha az taviz verdiğim) işi bırakıp Türkiye'de ünlü olmayamı çalışayım ?

Eskisi gibide değil dünya internetin varsa yaşadığın yerinde çok önemi kalmadı artık. Az kaldı gerçekten hayalimide gerçekleştirmeye. Biraz daha kırarsam kafayı geçerim Fatsa'ya köyüme. Yazın fındığımı toplar ekinimi yetiştirir kışında yaparım müziğimi. Ne sitresi, ne hastalığı ne para derdi. 2000-4000 kazandımmı benden iyisi yoktur köyde. Harcıyamam parayı istesemde. Böyle bir hayat daha iyi olmazmı sence ?[/QUOTE]

Sen kazanırsın, aranjör kazanır ama söz ve beste yapan kazanamaz..Çünkü aranjör şarkıyı ne kadar kafasına göre yapsada yapımcı veya sanatçı gelip burasını değiştir falan dediği zaman değiştiri parasını alır gider..Onun için bestenin ne olduğunu bir önemi yok..Veya sen mix-master yapıyorsun..İyi bir iş yaptın..Sanatçı geldi ya bunun volümü çok az yükselt şöyle bangır bangır olsun dedi..Sen ver gazı rms ye gelsin para..Senin için frarketmez..Sen paranı alırsın..

Bunları yaşamak istemiyorsan yurtdışına gidersin orada çok daha özgür olursun..Bu işin içine tam olarak girersin inşallah Kaan kardeşim, o zaman biri vardı böyle metaryalist metaryalist konuşurdu, adam doğru söylüyormuş dersin..
Biz yine en iyisini yapalım, yedirebilirsek ne ala ama her ihtimale karşı yedekte piyasa işleride bulunsun..Mutlaka lazım olur..Emin ol..

İmac İ5 - Apogee Duet 2 - Dynaudio BM5A - SE X1 - Audio Technica ATH-M50 - M-Audio K.eystaion 61 - Yazılımlar : Cubase Pro 8 - Eiosis Air EQ - Dell 23 Ips
Tanerongunyzb
Müdavim Üye
Müdavim Üye
Mesajlar: 1061
Kayıt: 07 Oca 2012, 14:04
Has thanked: 8 time
Been thanked: 19 time

Söz-Beste ve beklentiler...

Mesaj gönderen Tanerongunyzb »

Sevgili arkadaşlar, bu sitede olup müziğe gönül veren herkesin tek isteği duygulu ve kaliteli müzik yapmak, sonuçta hepimiz aynı gemideyiz. Sorun tamamen arz talep meselesi, kendi zevkim için müizk yapacağım dersen en iyisini yaparsın, ama bunu Müzik dersinde İStiklal Marşını doğru okuyor diye Müzik dersinden geçen, üniversite sınavı yaklaştı Müzik dersinde niye sınava hazırlanmalarına müsaade etmiyorsun diyen bir toplumla başaramassınız. Bu toplumun tabiki suçu değil, ben altı ay Azerbaycan'da görev yaptım. Bizim aşçımız Konservatuar mezunu bir pianistti, gelişmiş ülkelerde müzik bir yaşam tarzıdır. En fakir evlere bile gitseniz mutlaka bir piano ve en az çalabilen bir kişiyi mutlaka bulursunuz. Sonuç olarak Berk kardeşime katılıyorum, şu anda pek çok tanıdığım ünlü müzisyen var ve hiçbirisi yaptığı işten memnun değil. Ama ekmek parası derler ya geçimini müzikten sağlıyorsa bunları yapmak zorundalar ve toplum malesef bundan hoşlanıyor. İnşallah bir gün (Bir kaç nesil sonra tabi) bu düzelirde bizde dinleyecek müzisyen sayısı artar. Ama şu an durum bu beğensek de beğenmesek de bu ülkede yaşıyoruz. Ama kendi doğruları peşinde yılmadan koşan insanlara da her zaman şapka çıkarrım. Umarım birgün o tür insanların değerini de şu toplumumuz anlar.

Cevapla

“Akademik Alan” sayfasına dön